Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Tufan Dalgıç

Sizi adaylar sizi… 

Yine bir seçim dönemi kapımıza dayandı. Adayların içinde bulundukları durumu daha yakından tanımak için öğrenci psikolojini hatırlamak gerekli. Hani sınavdan yüksek not alınca “kendimiz aldık”, düşük alınca da “öğretmen verdi” dediğimiz dönemler var ya işte bu ne yazık ki şu an bizleri Ankara’da temsil etmeye soyunan insanlar için de geçerli. Üst sıralarda olanlar kendileri başardı (Bulunmaz Hint kumaşı), aşağıda kalanlar ise genel merkezlerin gazabına uğradı. Bizim siyasetten insan ilişkilerine yaşadığımız temel sorun; kimsenin kendi başarısızlığıyla yüzleşmek istememesi. Başarı bireyselleşirken başarısızlığın faturası ise başkalarına kesiliyor.    

Siyasetin samimiyet ve ilke sorunları olduğunu hemen herkes konuşuyor, biraz bu kavramları açmamız gerekli.  Olof Palme’yi, “Bisiklete biniyor” diye örnek gösteren ama makam arabasından hiç inmek istemeyen sosyal demokratlar, “İşi ehline vereceksin” hadisini her fırsatta söyleyip kadrolaşmada sınır tanımayan muhafazakârlar, “Vatan, Millet, Sakarya” edebiyatı yapıp asıl milliyetçiliğin üretmek, dışa bağımlılıktan kurtulmak, bağımsızlık olduğunu unutan milliyetçiler, “Çobanla oyum bir mi!” diyen seçkinci( Elitist) solcular var… İşin daha da üzücü yanı sorunun sadece bu anlattıklarımla sınırlı olmaması. Asıl sorun; bu ülkede “Atatürk, Türk Bayrağı, vatan ve din” gibi insanların ortak değerleri üzerinden siyaset yapanların olması, bu ortak değerleri tekeline almak isteyen anlayışlar…

Siyasetçilerin durumu yukarıda anlattığım gibi olunca sokaktaki insanının siyaset kurumuna bakışı ve beklentileri çıkar üzerine kuruluyor. İnsanlar, siyaset kurumunu sorunları çözen ya da toplumsal uzlaşıyı sağlayan bir mekanizma olarak değil, birkaç kazanım ya da kazanç elde edecekleri bir araç olarak görüyorlar. Bu anlattıklarımı sizlere sohbet ettiğim bir emekli amcanın sözleriyle özetlemek istiyorum: “Böyle olacaksa her sene seçim olsun. Baksana maaşımıza zam geldi, çocuklara EYT çıktı, bayram ikramiyesi geldi. Her sene seçim olsun…” İnsanların ekonomik durumlarını düşündüğümüzde emekli amcamızın sözleri aslında yurdum insanının beklentilerini özetliyor. Çevrenizdeki birçok kişinin de beklentilerinin benzer olduğunu görebilirsiniz.

  

Seçim dönemini özetleyecek olursak: Bu dönemde ömrü boyunca adım dahi atmadığı sokaklara koşarak giden, yolda selam vermediği insanlara sarılan, tutmayacağını bildiği halde söz vermeyi siyaset sanan birçok kişi ile bu güzelim halk ne yazık ki yüzgöz olacak.    

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER