Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Önder Balıkçı

Hişt hişt sakin ol!

Önder BALIKÇI

“Sakin kent”te yaşamak isterdim. Zamanın hızlı akışına inat, daha yavaş yaşamak!

Dünyada, 30 ülkede, toplam 230 “sakin kent” var. Bunların 14’ü ise ülkemizde. Türkiye’nin ilk “sakin kent”i, İzmir’in Seferihisar ilçesi.

“Sakin kent” olmak için mimariden, eğlenceye; müzikten, yöresel ürünlere dek 70 kriter baz alınıyor. “Sakin kent”lerde yavaş ve kaliteli yaşam hedefleniyor, öncelikle. Yerinde, organik üretim, adaletli paylaşım da diğer hedefler arasında.

“Sakin kent”lerin amblemi ise salyangoz! Bu hayvanın amblem seçilmesinin nedeni ise şu:

Salyangozun sert olan dış kabuğu koruyuculuğu, gelenek ve göreneklere, kendi değerlerine bağlılığı simgeliyor. Antenleri, dış dünyaya ve teknolojik gelişmelere açıklığı ortaya koyuyor. Salyangozun, yürürken arkasında bıraktığı iz, geçmişin birikimlerini, geleceğe taşıma anlamına geliyor.

“Sakin kent”lerde, “Az olsun, küçük olsun ama benim olsun. Başkasının boyunduruğu altına girmeyeyim, kendi değerlerimle yavaş ama kaliteli yaşayım” düşüncesi önde geliyor.

Şurası bir gerçek ki, yaş ilerledikçe insan daha çok dinginlik, sessizlik, kavgalardan, çekişmelerden uzak ve kaliteli bir yalnızlık arıyor.

Bugünkü şiirimiz İtalyan şair, düşünür ve deneme yazarı Giacomo Leopardi’den, “Fırtınadan Sonraki Dinginlik” adını taşıyor.

“Fırtına geçti:

Duyuyorum şenlik yapıyor kuşlar;

saklandığı yerden yola çıkan tavuk

gıdaklamasını sürdürüyor, bak

Bulutlar dağılmaya başladı bile

dağların bulunduğu yerden,

batıdan;

sisten, dumandan kurtulmuş kırlar;

vadideki ırmak, suları berrak

Herkes keyfinde ve gürültü yeniden

her köşede; işinde herkes gücünde

Emekçi, dükkânının eşiğinde, koklar

nemli havayı; aracı gereci elinde,

işinde kullandığı; mırıldanır,

içinden gelen ezgileri

kadınlar sokakta,

toplamaya çıkmışlar yarışarak aralarında

yeni yağan yağmurdan arta kalanı

Bahçıvan gelmiş, her günkü gibi

bağırıyor sokak sokak;

Bak, güneş açmış ve gülümsüyor evlerde, balkonlarda

Pencere, kepenk ve pancurları açmakta hizmetçiler

Uzaktan, anayoldan gelen çıngırak sesleri ve

yeniden yola koyulan yolcunun arabası geliyor kulağıma…”

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER