Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Göz Tansiyonunun (Glokom) Tedavisi

Glokom hastalığı gözün içindeki bir yangına benzetilebilir. Tedavinin amacı yangını söndürmektir. Fakat bu sağlandığında sadece henüz yanmamış olan dokuların kurtarabileceği
unutulmamalıdır.
Yani glokom tedavisi kaybedilmiş görmeyi geri kazandırmaz. Sadece hastalığın ilerlemesini durdurur.
Bu nedenlerle tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar çok fayda sağlamak mümkün olacaktır. Glokom tanısındaki erken teşhisin öneminin esas nedeni budur.
Göz Tansiyonu (Glokom) tedavisinde esas unsur göz tansiyonunun düşürülmesidir. Bu şekilde görme kaybının önüne geçilir. Göz tansiyonunu düşürmenin ise farklı yolları
mevcuttur. Bunlar sırası ile damla tedavisi, lazer tedavisi ve cerrahi tedavidir. Ayrıca göz tansiyonunuzun yükselmesine veya görme kaybının ilerlemesine neden olan diğer
hastalıklarınızın da tedavisi gerekebilir.
Göz içi basıncının hangi seviyede olması gerektiği her hasta için farklıdır.
Her hastanın gözü aynı değildir. Glokom hastalığının hangi evrede olduğu, hastanın yaşı, korneanın kalınlığı gibi etkenler her hasta için farklı bir göz içi basıncının hedeflenmesine
neden olur. Genellikle sağlıklı gözler daha yüksek göz içi basınçlarını tolere ederler. Bunun yanında görme sinirinde hasarın belirgin olduğu hastalarda ise daha düşük göz içi
basınçlarının sağlanması gereklidir.
Normal şartlarda sağlıklı insanlarda ortalama göz içi basıncı 16mmHg civarındadır. Glokom hastalığının ileri evrede olmadığı olgularda göz içi basıncının 16-18 mmHg civarında
tutulması yeterli olacaktır. Görme sinirindeki hasarın belirgin-ileri olduğu olgularda ise göz içi basıncının 10 mmHg’ya kadar düşürülmesi gerekebilir. Bunun yanında, görme kaybının
ilerlemediği göz içi basıncının elde edilmesi tedavinin esas hedefidir. Bu nedenle tedavi ve takip esnasında göz içi basınç ölçümlerine ilave olarak düzenli aralıklarla görme alanı
muayenesi ve optik sinir (görme siniri) testlerinin yinelenmesi gereklidir. Ancak bu sayede görme kaybının durduğu tespit edilebilir. Göz içi basıncının düşük olduğu fakat görme
kaybının halen devam ettiği hastalarda hedeflenen göz içi basıncı tekrar gözden geçirilmelidir.
Glokom tanısı aldıysanız normal yaşantınıza devam edebilirsiniz.
Göz muayenelerinizi aksatmadıkça genellikle günlük hayatınız etkilenmez. Bununla birlikte, glokom tanısı aldıysanız hayatınızda birkaç değişiklik yapmanız faydalı olacaktır.
Bazı aktivitelerin göz içi basıncını arttırdığı bilinmektedir. Bu aktiviteler arasında nefesli çalgı çalmak, ağırlık kaldırmak, vücut geliştirme egzersizleri, yoga yapmak ve baş aşağı vücut
pozisyonu almak sayılabilir. Bu nedenle glokom tanısı almış iseniz bu tür aktivitelerden uzak durmak gözünüz için koruyucu olacaktır. Ayrıca glokom nedeni ile belirgin görme kaybı
gelişmiş olan olguların günlük aktivitelerini kaza ve tehlikelerden uzak tutacak şekilde yeniden düzenlemeleri faydalı olacaktır.
Fiziksel sağlığınız kadar ruhsal sağlığınızın da önemli olduğunu unutmamalısınız. Bu nedenle hastalık ile ilgili tüm tedirginliklerinizi, korkularınızı, duygularınızı ve merak ettiklerinizi
çevrenizdekilerle, doktorunuzla ve mümkün ise diğer glokom hastaları ile paylaşınız. Bu tür paylaşımlar kendinizi daha güvende hissetmenizi sağlayabilecek önemli bir unsurdur.
Göz içi basıncının başarılı bir şekilde düşürülmesi genellikle görme kaybını durdurmaktadır. Glokom hastalığında, etkin ilaç tedavisinin düzenli olarak kullanılması ve periyodik muayenelerinin aksatılmaması durumunda körlük gelişmesi beklenmemelidir. Bu nedenle körlük
riskinin ortadan kaldırılması büyük oranda sizin tedavi ve takiplere uyumunuza bağlıdır.
Glokomun tedavisi esas olarak damlalar ile yürütülmektedir.
Bunun yanında sağlığınızın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Örneğin fazla kilolardan kurtulmak, düzenli aerobik egzersiz (yürüyüş gibi) yapmak, sigara
kullanıyorsanız bırakmak ve hipertansiyon-şeker gibi hastalıklarınızı tedavi ettirmek tüm vücudunuzdaki kan dolaşımını ve dolayısı ile optik sinirin (görme sinirinin) beslenmesini iyi
yönde etkileyecektir. Bu konuda özellikle hipertansiyon hastalarının akıllarında tutması gereken bir konu da kol tansiyonunun gece uyku esnasında aşırı düşürülmesinden
kaçınılması gerektiğidir. Kol tansiyonunun gece aşırı miktarda düşmesi uyku esnasında görme sinirinin hasar görmesine neden olabilir. Bu nedenle hipertansiyonunuzu tedavi eden
doktorunuza glokom hastalığınız hakkında bilgi vermeniz faydalı olacaktır.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER