İnsan iliskilerinin tümünde olduğu gibi evlilikte de eleştiri sevginin düşmanıdır.
Eleştiri kişiliğe yapılan bir saldırı olarak tanımlayabilirim.
Evlilikler her ne kadar sevgi üzerine kurulsa da bu temel üzerine yükselse de eşlerin birbirlerinde sevmedikleri bazı özellikler olabilmektedir.
Bu özellikler belirli zaman dilimleri içerisinde kişileri rahatsız edip karşı tarafa acımasızca eleştiride bulunmaktadırlar.
Eleştirinin temeli eleştiren kişinin çocukluğundan gelen bir alışkanlık olduğu kaçınılmaz gerçektir.
Bunun yanında çocuklukta her dediği yapılan daha sonraki ergenlik ve yetişkin döneminde istekleri karşılanmadigi takdir de kişi elestirel bir tutum kullanmaktadır.
Öncelik olarak kişi elestirel davranışlarıyla yüzleşip karşı tarafı kırdığını farkina varmalıdır.
Devamlı eşini eleştiren insanlar eşlerinin gözünde değersizleşirler.
Çözüm:
Eşler birbirlerini eleştirecek bir yanlarını girdiler ise bu eleştirilerini karşı kişiye değil nesneye yönlendirmelidirler. Eleştiri yapma ihtiyacı duyan kişi bu davranışını gerçekleştirmeden önce ” empati” yapmasını öneririm.
Örneğin” senin yaptığın yemekleri çok beğeniyorum fakat bu gün bir sorunmu oldu biraz tuzlu olmuş” gibi karşı tarafı rencide etmeden kalbini kırmadan yaptığı yanlışı yada dikkatsizliği bildirebilir.
Eşlerin ya da çiftlerin yaptığı yanlışların başında, Kalabalık bir yerde (aile, arkadaş, çocukları veya eş dost) içerisinde bir tarafın eksik yada hatalarını o ortamda anlatmalarıdur yani özel hayatlarını ortalık yere dökmeleridir.
Asla çocukları ve çevrelerinde ki insanların yanında birbierinin ayıplarını dile getirmemelidirler.
Eğer ki eleştiri yapacak iseler bunu kendi aralarında ve önceden yaptıkları yanlışları tekrardan yeni bir hataymış gibi ısıtıp ısıtıp ortaya koymalari en doğru olanıdır.
Bir konu hakkında sürekli eleştiri yapıp sonuç alamıyorsanız o konuyu bırakın başarısız olduğunuzun farkına varın.
[ ] Einstein’ın da dediği gibi ” aynı yöntemlerle farklı sonuçlar almaz”.