Tufan Dalgıç

Bandırma’da sokak hayvanları ne durumda, bizi ne bekliyor?

TBMM’de sokak hayvanlarıyla ilgili yasanın görüşülmeye başlanması bir çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Hayvanların öldürülmesinin gündeme gelmesi ise birçok insanı derinden yaraladı. TBMM’de tartışmalar devam ederken bir yandan da çıkacak yasayı uygulayacak olan belediyelerin ve belediye başkanlarının “Tavrı, duruşu ne olacak?” sorusu aslında en önemli gündem maddelerinden biri. Bandırma yerelinde de sokak havanları konusunda ne durumdayız, eksiklerimiz neler, neler yapmalıyız? Sorusunu yıllardır kendimize, kenti yönetenlere soruyoruz. TBMM’de yaşanan son gelişmelerin ardından yukarıdaki soruları Belediye Başkanı Dursun Mirza’ya ileterek bu konuyla ilgili bir haber yapmak istediğimi söyledim. Ne yazık ki yoğun olduğu gerekçesiyle bu önemli konu hakkında görüşemedik. Umarım Dursun Başkan ülke gündemine gelen ve belediyeleri yakından ilgilendiren bu konuda açıklama yapar. Çünkü bahsi geçen kanunla ilgili belediyelerin takınacağı tavır ve duruş çok önemli…

BANDIRMA’DA NE DURUMDAYIZ?

Bandırma’da sokak hayvanlarıyla ilgili durumumuzu görmemiz için öncelikle veriye ihtiyacımız var. Bu konuda Başkan Yardımcısı Cemal Adıgüzel’e konuyu anlattığımda barınaktan her türlü veriye ulaşabileceğimi söyledi ve desteğe hazır olduğunu aktardı. İlgisi için teşekkür ediyorum. Bandırma Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakım Evi yetkilileri de konuyla yakından ilgilendiler onlara da teşekkür ediyorum. Hepimizin ortak amacı yaşatmak… Ulaştığım bilgilere göre; 2024 yılının ilk 6 ayında 272 köpek kısırlaştırılmış, 35 köpek sahiplendirilmiş(Bandırma’nın nüfusunu düşündüğümüzde bu sayı çok düşük, sahiplendirme konusunu gündeme almamız gerekiyor), Bandırma genelinden 247 saldırgan köpek şikayeti gelmiş (Bu köpeklerin hepsi ısırdı, saldırdı diye algılamayın. Motosiklete koşan, gece havlayan köpeklerin tümü bu şikayet başlığına dahil ediliyor), kırsal mahalleler ve merkezde toplam 2700 civarı sahipsiz köpek bulunuyor. İlk 6 ayda tedavi ve kısırlaştırma için 442 hayvan alınmış iyileşenler tekrar doğaya bırakılmış. Barınak aylık ortalama sokak hayvanlarına 2.5 ton mama veriyor. Şimdilik elimizdeki veriler bunlar. Bu verilerde olmayan asıl konu ise; Bandırma’ya çevre ilçelerden köpek bırakılması. Geçtiğimiz yıllarda Bursa’nın bir ilçesinden 15-20 sakat ve hasta köpeğin Bandırma’ya bırakıldığını dün gibi hatırlıyorum. Çözmemiz gereken ilk sorun köpeklerin Bandırma’ya bırakılmasını engellemek. Yaz tatilinden dönüşlerde bırakılanlar, çevre ilçelerden getirilenler derken popülasyon bir anda yükseliyor. Yıllardan beri barınağın koşullarının yetersizliğini herkes biliyor, umarım bu dönem büyükşehirle birlikte Bandırma’ya sağlıklı bir barınak kazandırılır. Bu barınak “Ben yaptım oldu” anlayışıyla değil, hayvanseverlerin, veterinerlerin, hayvansever derneklerinin görüşü alınarak yapılmalı.

BANDIRMA ÖRNEK OLABİLİR

Sokak hayvanlarından dolayı canı yanmış ya da korkan insanlara birçok şeyi anlatmak zor ama asıl olan “Kutsal yaşam hakkını” savunmaktır. Ancak kendimiz dışında bir başka canlının yaşam hakkını savunduğumuzda gerçek bir insan olabiliriz. Dolayısıyla bu ülkede hayvanların çip ve kimlik kartları tam yapıldığında, köpekler terk edilmediğinde, köpeğini terk edene ciddi yaptırımlar uygulandığında ve sokak hayvanları kısırlaştırıldığında birkaç yıl içinde çözülmeyecek hiçbir sorun yok. Hatta Bandırma duyarlı halkıyla, STK’larıyla, hayvanseveriyle, siyaset kurumuyla bu sorunu çözerek Türkiye’ye örnek olabilir.

Yazıyı bitirirken insan olmanın karanlık yanıyla yüzleşmemiz gerektiğini düşünüyorum. Avcı-toplayıcı dönemde insanlara avlarda yardım eden, yerleşik hayata geçildiğinde tarlayı ve evi vahşi hayvanlara karşı koruyan köpeklere kent hayatında ihtiyaç duymuyor hatta istemiyor ve tehdit olarak görüyoruz. Ne garip, ne üzücü değil mi?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER