Nöbetçi Eczaneler
Siyaset zaman zaman beni güldürüyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde Bandırma Körfezi açıklarını Rüzgâr Enerji Santrali(RES) kurulacak yerler için aday gösterdi. Diğer adaylar arasında Bozcaada, Gelibolu ve Karabiga’nın yer aldığı açıklandı.
Bunun, balıkçılık sektörüne zararlı olup olmayacağı uzmanların takdirinde. Zaten kendilerine de danışacağız.
Benim, üzerinde durmak istediğim konu şu:
Adalet ve Kalkınma Partisi(AKP)AKP Balıkesir Milletvekili Ali Taylan Öztaylan, Bakanlığın bu açıklamasını, yaptığı bir basın açıklaması ile desteklemiş!
Çok garip! Ne yani, kendisinin mensubu olduğu bir partiye ait Bakanlığın açıklamasına karşı çıkıp, “Bandırma açıklarına RES kurulmasına karşıyım” mı diyecekti?
Neyse, Öztaylan iyi ki açıklamasında, “Bandırma açıklarına RES kurulmasını gündeme ben aldırdım” dememiş! Buna da şükür!
X X X
Önceki yıllarda iktidarın Balıkesir milletvekillerinin şu davranışları vardı. Ne zaman ki, siyasi iktidar, o ile veya ilçeye herhangi bir yatırım için ödenek ayırsa, o ilin milletvekillerinden bazıları, kendilerinin en küçük katkısı olmadığı halde “Bu yatırım için ödeneği ben çıkardım!” derlerdi. Hüseyin Balyalı’yı, bu milletvekillerinden ayırıyorum. Çünkü o zaman TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda da yer alan Balyalı’nın, Balıkesir ve Bandırma’ya gelen birçok yatırım için ısrarlı takipçisi olduğunu ve başardığını biliyorum.
X X X
Eski yıllarda başta CHP olmak üzere muhalefet milletvekillerinin işi kolaydı. Vatandaşların, kendilerinden taleplerini, “Biz iktidarda değiliz, ne yapayım?” diyerek geçiştirdikten sonra TBMM Başkanlığına bol bol soru önergeleri vererek, “iş yapıyor!” görünürlerdi. Nasılsa iş kolay! Basın danışmanına “Şu konuda soru önergesi hazırla” diye ver talimatı, ver önergeyi. Sonuç sıfır!
Unutmadan söyleyelim, eski dönemin Balıkesir Milletvekilleri arasında, soru önergesi verme konusunda rekor ise CHP Milletvekili Sedat Pekel’e aittir.
Günümüzde ise TBMM Başkanlığına verilen “soru önergeleri”nin yasayla çok kısıtlandığını biliyoruz.
X X X
Siyaset ilginç olaylara da sahne olur, sık sık.
İşte size Bandırma’dan iki örnek.
Bölücü terör örgütü başı Abdullah Öcalan, Başbakan ve Demokratik Sol Parti(DSP) Genel Başkanı Bülent Ecevit döneminde yurt dışında ele geçirilip, Türkiye’ye getirildikten sonra yapılan yerel seçimde, Bandırma’da daha önce hiç aktif siyasetin içinde yer almayan DSP’li Dr. Halil Ünlü, “Ecevit rüzgârı”yla belediye başkanı seçilmişti. Ünlü, 5 yıl boyunca DSP Balıkesir Milletvekili olup, daha sonra 6 ay kadar da Sağlık Bakanlığı yapan Dr. M. Güven Karahan ile hiç geçinememiş, 5 yıllık Bandırma Belediye başkanlığında da ciddi hiçbir hizmeti olmamıştı.
Neyse, bir sonraki yerel seçim öncesinde, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, propaganda çalışması için Bandırma’ya geldi. Cumhuriyet alanında yaptığı konuşmada partisine oy isterken, şu cümleyi kurdu:
“Hani sizin eskiden çok çalışkan doktor bir belediye başkanınız vardı. Onu arıyorsunuz değil mi?”
Gel de gülme!
Kardeşim, o zaman neden Ünlü’yü yeniden belediye başkan adayı yapmadınız?
X X X
Yine Bandırma’dan bir başka yerel seçim anısı.
Belediye seçimleri yaklaşmış. Dönemin AKP’li Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhuriyet alanındaki kürsüden, partisine oy isterken, partisinin bir önceki Bandırma Belediye Başkanı M. Cemal Öztaylan’ı övüyor:
“Cemal Öztaylan döneminde, Bandırma’ya büyük hizmetler geldi. Yine bize oy verin, hizmetler sürsün.”
Bana göre, zaten 3,5 yıl süren Bandırma Belediye Başkanlığının ardından milletvekili olan Öztaylan döneminde Bandırmaya gelen ciddi bir hizmet ve yatırım olmasa da kafama takılan, o günlerde de yazdığım soru şu:
Madem ki Öztaylan, başarılı bir belediye başkanıydı, neden onu tekrar Bandırma Belediye Başkan adayı göstermediniz?
