Nöbetçi Eczaneler
10-16 Mayıs Engelliler Haftası kapsamında Bandırma Kent Konseyi Engelsiz Meclisi, açıklamada bulundu. Açıklamada, birçok hak ihlaline maruz kalan engelli bireylerin yaşanan deprem felaketi sebebiyle daha fazla mağdur olmamaları için afet bölgesine odaklanılması gerektiğine dikkat çekildi.
Engellilik ve engellilerin sorunları ile ilgili duyarlılığının artırılması amaçlanan 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nda Bandırma Kent Konseyi Engelsiz Meclisi bileşenleri ortak açıklama yaparak deprem bölgesinde bulunan engelli bireylerin sorunlarına dikkat çekti. Engelliler hakkındaki mevcut 5378 sayılı kanunun yeterli olmadığı belirtilirken engelliler adına yapılan kanun düzenlemelerinin eksik ve hatalı olduğunun engelli bireylerin toplumdaki yaşam standartlarından anlaşıldığı söylendi.
“ÖZELLİKLE AFET BÖLGESİNE ODAKLANILMASI GEREKMEKTEDİR”
Yıllardır dile getirilen sorunların göz ardı edildiğine değinen açıklamada afet durumlarında engelli bireylerin mağduriyetine şu şekilde dikkat çekildi;
“Yaşanan doğal afetler, savaş, göç, ekonomik ve siyasi krizler sürecinde gerçekleşmeyen uygulamalar, yerine getirilmeyen sözler engelli bireylerin daha da mağdur olmasına sebebiyet vermektedir. Bu kapsamda BM Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nin 11. Maddesi ile düzenleme alanı bulan Risk Durumları ve İnsani Bakımdan Acil Durumlar başlıklı madde uyarınca engelli bireyler risk durumundadır. Özellikle afet bölgesi başta olmak üzere, yaşanan olumsuzluklardan etkilenmiş tüm alanlarda verilemeyen hizmetler, duyarsızlık ve yok saymayı içeren politikalar bireylerin engel oranının artmasına yahut yeni engel durumlarının ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. Hali hazırda yer alan düzen içerisinde dahi birçok hak ihlaline maruz kalan engelli bireylerin, yaşanan olumsuz süreçte daha çok mağdur olmaması adına acil tedbirlerin alınması ve özellikle afet bölgesine odaklanılması gerekmektedir.”
“ENGELLİLER İÇİN ALINACAK TEDBİRLERDE UZMAN GÖRÜŞÜ ALINMALI”
Deprem felaketinden etkilenen engelli bireyler için alınacak tedbirlerin, normal süreçte yapılan düzenlemelerin aksine engelliler alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarından, üniversitelerden ve konusunda uzman bilim insanlarından görüş alınarak ortaya konması gerektiği belirtildi. Engelli olmanın bireye yüklenebilecek bir kusurluluk hali olmadığına dikkat çekilerek açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bireyin engelli olmasında devletin objektif sorumluluğunun bulunduğu, engellilik alanındaki hassasiyetin ulusal bilinç temelinde uluslararası standartlara yükseltilmesi için çabaların yoğunlaştırılması, çalışmalarda çağdaş ve bilimsel temelli çözüm odaklı düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve mutlu bir Türkiye’de mutlu toplum ve mutlu birey hedefine ulaşmak dileğiyle.”
Haber: Nur Uysun