Nöbetçi Eczaneler
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Bandırma Kent Konseyi Kadın Meclisi, “Söz bizim, meydan bizim diyor, korkmuyor, susmuyoruz” dedi.
Bandırma Kent Konseyi Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Bandırma Kent Konseyi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi.
“TOPLUMUN KUMAŞI ZAYIFLATILIYOR”
Kadınların hayatın her alanında mücadele verdiğini söyleyen Başkan Dilek Karaaslan, “İnsanlık; kadına sağlaması gereken, kanunda belirtilmiş hakları, adaleti uygulamakta hep sınıfta kalıyor. Unutuluyor, sıradanlaştırılıyor, alışılıyor. Kadın yaşamı elinden alınmasına rağmen hak arayışını ölünce bile sürdüyor. Mücadele; evde, işte, sokakta kadının sanki altın prangası gibi hayatında takılı kalıyor. Yetersiz kalan kanunlar, hatta hiç tecelli etmeyen adalet, dalga geçer gibi beyan edilen sözde çözümler, Pandemi ile beraber artan maddi geçim sıkıntıları, kadınlar şöyle giyinsin, böyle gülsün safsataları, her geçen gün güncellenen, kişiselleştirilen din kültürü ve ahlak bilgileri, televizyonlarda yayınlanan diziler sayesinde kadına yapılan şiddet güzellemeleri , eğitim yoksunluğu, aslında üstesinden geleceğimiz çözeceğimiz sorunsallar, bir türlü bitmek bilmiyor. İnsan sağlığı, onuru, güvenliği ve bağımsızlığı ihlal ediliyor, toplumun kumaşı zayıflatılıyor.” diye konuştu.
“KADINLAR, KADIN OLDUĞU İÇİN KÜÇÜK GÖRÜLÜYOR”
Dünya genelinde her 3 kadından birinin hayatında en az bir kez erkekler tarafından cinsel veya fiziksel şiddete maruz kaldığına dikkat çeken Kadın Meclisi Başkanı Dilek Karaaslan, “Fiziksel şiddet yetmiyor, kadın; sadece ‘kadın’ olması sebebiyle küçük görülüyor. Herhangi bir işi yapamayan, beceriksiz biri olarak itham ediliyor, kişiliği ve fikirleri önemsenmiyor. Karşısına çıkan fırsatlara engel olunuyor, önüne geçiliyor ama bitmiyor. İstemediği cinsel birlikteliğe zorlanıyor, yetmiyor; istemediği biriyle evlenmeye, çocuk yaşta evlendirilmeye mahkum ediliyor. Savaşta ölüyor, aşkta ölüyor, işte ölüyor, öldürülüyor. Korkuyor, susuyor, susturuluyor. Yasalar yetmiyor, ölümler bitmiyor.” dedi.
“İSTERSEK ADAM GİBİ, İSTERSEK KADIN GİBİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Kadınların haklarından hiçbir zaman vazgeçmeyeceğine işaret eden Karaaslan, “Mirabel kardeşlerin mücadelesi tüm dünya kadınlarının mücadelesidir, çünkü dünyanın neresinde olursa olsun ‘ben kadınım’ demek yürek ister! Yürekliyiz! ve diyoruz ki; Gücünü Mustafa Kemal Atatürk’ün, o işaret ettiği eşit ve çağdaş kadından alarak; emek hakkımızdan, saygı, güven ve değer gördüğümüz bir hayata sahip olmaktan, kahkahalarımızdan ve en önemlisi Cumhuriyetimizden asla vazgeçmiyoruz. Varız! Buradayız! İstersek adam gibi, istersek kadın gibi, kız gibi olmaya da devam edeceğiz.”dedi.
“YERYÜZÜNDE YAPILAN ŞİDDETİN TÜMÜ YOK OLSUN”
Kadına şiddetin sadece fiziksel olarak yapılmadığını söyleyen Bandırma Kent Konseyi Kadın Meclisi İdare Kurulu Üyesi Betül Moralı, “25 Kasım ‘Kadına Şiddete Hayır’ günü. Bugün sadece kadına değil, yeryüzünde yapılan şiddetin tümü yok olsun. Kadına şiddeti sadece fiziksel değil, sosyal ve psikolojik olarak yapılan şiddeti de görmeliyiz. Kadının gücünü küçümsemek, onu yok saymak, duygularını anlamamak, sevgisiz bırakmak, eğitimini engellemek ve sadece cinsel obje olarak görmek fiziksel şiddet kadar kadınları yaralar. Tüm kadınların şiddete maruz kalmadan, sağlıklı mutlu bir yaşam sürmelerini diliyorum.” diye konuştu.
“CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN SAĞLANDIĞI BİR DÜNYA TEMENNİ EDİYORUZ”
Şiddetin toplumsal travmalara sebep olduğunu kaydeden Bandırma Kent Konseyi Kadın Meclisi İdare Kurulu Üyesi Semra Ulaş, “Şiddetin sonuçları sadece şiddet gören değil aynı zamanda bir babayı, evladı, kardeşi, geniş ölçekte toplumu ve uzun vadede geleceğimizi etkiliyor. Şiddete maruz kalan kişiler kadar şiddet mağdurunun yakınları da zarar görüyor. Bu dalga büyüdükçe toplumsal travmalara sebep olarak huzur ve güvenliğin önündeki en büyük engellerden biri haline geliyor. Bu nedenle şiddete sessiz kalmak ve göz yummak mümkün değil. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle kadına yönelik şiddetin son bulduğu, hak ve özgürlüklerden yararlanma noktasında cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir dünya temenni ediyoruz.” dedi.
Haber: Selin Girgin