Nöbetçi Eczaneler
Okullarda sıkça görülmeye başlayan akran zorbalığı, toplumun gündemi haline geldi. Bandırma’da da akran zorbalığı son dönemde artış gösterdi.
Bandırma İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ahmet Aydın, ergenliğe adım atmış, benliğini arayan çocuklar ve gençler arasında yaygınlaşan akran zorbalığına rehber öğretmenlerce engel olunmaya çalışıldığını söyledi.
Son yıllarda okullarda akran zorbalığı çocuklar ve gençler arasında yaygın bir problem haline geldi. Özellikle ergenliğe geçiş dönemlerinde ve liselerde sık sık karşılaşılan akran zorbalığı toplumun gündeminde. Okullarda öğrencilere akran zorbalığı ile ilgili eğitim verildiğini belirten Bandırma İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ahmet Aydın, “Akran zorbalığı, geçmiş yıllardan günümüze dek devam eden bir problem. Milli Eğitim Bakanlığı’nın talimatı doğrultusunda okullarda öğrencilere bu konu ile ilgili rehber öğretmenler tarafından özel eğitim veriliyor. Rehberlik servislerinin kurulmasındaki amaçlardan biri akran zorbalığını engellemek ve çocukların oradaki haklarını korumaktır. Çocuklar son dönemlerde izledikleri dizilerden, filmlerden ve sosyal medyadaki paylaşımlardan fazlasıyla etkileniyor. Ergenlik döneminde kendini kanıtlama, yaşıtlarına karşı güç gösterisi yapma gibi problemler ortaya çıkıyor. Okulda akran zorbalığı ile ilgili eğitim verilse de aile de bu konuda çok önemli. Eğer aile içerisinde şiddet varsa bu da çocuğun bilinçaltına işleyerek hareketlerine yansıyor.” dedi.
CEZA YERİNE EĞİTİM
Çocukların kötü davranışlarının ceza yerine eğitim verilerek düzeltilebileceğini vurgulayan Aydın, “Rehberlik öğretmenleri verdikleri eğitimde akran zorbalığının kötü bir şey olduğunu ve fayda sağlamayacağını öğrencilere anlatıyor. Okullarda bu durumun önüne geçilmesi için disiplin kurulları var. Tüm uyarılara rağmen zorbalığa devam eden öğrencilere gerekli ceza işlemleri uygulanıyor. İşlem yapılmadan önce öğrencinin ailesi okula çağırılıyor ve öğrenciye bir daha yapmayacağına dair sözleşme imzalatılıyor. Mağdur olan öğrencinin de ifadesi alınıyor. Davranış tekrarında disiplin kurulu gerekli cezayı veriyor. İlk önce uyarı, tekrarında kınama ve en son okul değişikliği cezasına kadar gidiyor. Her tekrarda cezanın arttırılması durumun önüne geçmek için yapılıyor. Tabi ki bu durumun engellenmesi ceza verilmesinden değil, eğitimden geçiyor. Bir eğitimci olarak ödül ve ceza çocuğun eğitilmesi için kullanılan materyallerdir.” diye konuştu.
“GÖREVİMİZ, ÇOCUKLARA MUTLU BİR ORTAMDA EĞİTİM VERMEK”
Çocuklara ceza ve ödül konusunda eşit davranılması gerektiğini belirten Ahmet Aydın, “Çocuklara hata yaptığı bir davranış üzerinden ceza verildiyse doğru yaptığı bir davranışta da ödül verilmesi gerekir. Yaptığı doğru bir davranışta, bu yaptığın çok güzel bir hareketti diye söylemek ve psikolojisinde sürekli ‘hayır’ kelimesine yer verilmemesi gerekiyor. Aksi halde ergenliğe adım atmış ve benliğini arayan bir çocuk ‘ben hayırların dünyasını istemiyorum’ diyerek tepkiler gösterebilir ve yanlış hareketlerde bulunmaya devam edebilir. Bu çok ince bir çizgidir. Eşit mesafede yol ayrımı gibi düşünmek gerekiyor. Bazı çocuklar şiddete karşı çok meyilli ve bu sosyal medya olduğu gibi aile içinden de geliyor. Aile içerisinde şiddet varsa çocuk gördüklerini yaşıtlarına ve gücünün yetebileceğini düşündüğü kişilere karşı uyguluyorlar. Aileden başlayarak çocuklara çok güzel bir eğitim verilmeli. Bizim asıl görevimiz, çocukların mağdur olmadan mutlu olacakları bir ortamda eğitim vermek.” dedi.
ORTAOKUL VE LİSELERDE ÇOK GÖRÜLÜYOR
Ailelerin, çocukların durumlarını yakından takip etmeleri gerektiğini kaydeden Aydın, “Akran zorbalığı en fazla ergenliğe geçiş döneminde, ortaokullarda ve liselerde görülüyor. Benliğini arayan çocuklarda kimisi ergenliği ağır atlatırken kimisi de çok hafif atlatıyor. Aileler çocuklarının durumlarını yakından takip etmeli. Zorbalığa uğrayan bir öğrenci korktuğu için öğretmenlere ve ailelerine söyleyemiyor. Bu durum çocuğun psikolojisinin bozulmasına sebep olurken farklı travmalarla karşı karşıya kalmasına da neden oluyor. Çocuklara okuldan döndükten sonra mutlaka günün nasıl geçti, iyi misin, bir sıkıntı var mı? diye sorulmalı. Böyle durumlarla karşı karşıya kaldıklarında başvurmaları gereken yerler anlatılmalı.” dedi.
HABER: SELİN GİRGİN