Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İklim şartları ve gal arısı kestaneyi vurdu

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ)

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Meyve Yetiştirme ve Islahı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ümit Serdar, kestaneye zarar veren gal arısının Türkiye’nin birçok yerine yayılmasından ve mevsimlerin 3-4 hafta gecikmesinden dolayı kestane verimimin çok düştüğünü söyledi.
Kestane düşmanı olarak bilinen gal arısının yayılmasından dolayı ve 2023 yılında ilkbahar mevsiminin geç gelmesinden kaynaklı kestane verimimin düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Ümit Serdar önemli açıklamalarda bulundu. Eskiden kestane ile fındık fiyatının aşağı yukarı eş değer olduğunu ifade eden Prof. Dr. Serdar, “2023 yılını ilkbaharda bir hayli gecikmelerle başladık. Özellikle kış daha uzun sürdü. Çok yağışlı ve serin geçti. Mevsimde 3-4 haftalık bir gecikme yaşadık. Kestane ağaçları daha geç uyandı. Kestanelerin çiçeklenmeleri de daha geç oldu. Bir diğer konuda gal arısıdır. 10 yıl önce Yalova’da tespit edilmişti. Artık gal arısı neredeyse Türkiye’nin her tarafına yayılmaya başladı. Yayıldıkça kestane üretimimizi olumsuz etkiliyor. Bu iki faktör hem ilkbaharın geç gelmesi ve gal arısı nedeniyle bu sene üretim düşüktür. Özellikle Karadeniz Bölgesi’nde diyebilirim ki verim 4’te 1’e kadar düştü. Ege Bölgesi biraz daha iyidir ama Karadeniz Bölgesi’nde verim çok daha düşüktür. Dolayısıyla kestane fiyatları çok arttı. Normalde fındıkla aşağı yukarı eş değer olan kestane fiyatı 200 TL’yi hatta Sinop Erfelek pazarında 300 TL’yi buldu. Şu anda Ege Bölgesi kestanesi çıktığı için biraz fiyatlar düşmüş olabilir. Genel olarak bu sene verim düşük. Gal arısı ile mücadelede 2 tane çözüm yolu var. ‘Torymus sinensis’ dediğimiz bir böcek türü vardır. Bunu kullanmak gerekiyor. Bunun çoğaltılmasında özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı bunu üstlendi. Farklı yerlere laboratuvarlar kurdular. Bunları çoğaltarak doğaya salacaklar. Diğer bir çözüm yolu ise dayanıklı çeşittir. Bizler olayın biraz daha dayanıklı çeşit tarafındayız. Bu kapsamda özellikle Betizak, Akyüz, Ertan çeşidi bunlar dayanıklı kestane çeşitleridir. Dolayısıyla dayanıklı çeşitlerle yetiştiriciliği arttırmamız gerekiyor. Biz son 10 yıla kadar hep ‘marigoule’ öneriyorduk. ‘Marigoule’ aslında çok güzel bir çeşittir. Adaptasyon kabiliyeti yüksek, verimlilik çok iyi ama gal arısına hassastır. Geçen yıl Türkiye kestane üretimimiz yaklaşık 77 bin tondu. Bu sene tahmin ediyorum 50 bin ton bile çıkamayacak” diye konuştu.

“Üniversitede de üretim düştü”
Üniversitenin araştırma istasyonlarında üretilen kestanede de verimin düştüğünü söyleyen Serdar, “Bizim özellikle ‘marigoule’ çeşidinden çok fazla ağacımız var. Bu sene bizim de üretimimiz düştü. Belki de 3’te 1’e kadar düştü. Biz bu nedenle bahçemizdeki çeşitleri, dayanıklı çeşitlerle değiştirme yoluna gidiyoruz” şeklinde konuştu.

Haber: İhlas Haber Ajansı (İHA)