Türkiye’de ve dünyada yabancı dil edinimi uygulamalarının ve öğrenme metotlarının alanında uzman akademisyenler tarafından konuşulduğu konferans Altınbaş Üniversitesi’nde gerçekleşti.
Türkiye’de ve dünyada ikinci yabancı dil edinimi uygulamalarının ele alındığı konferans Altınbaş Üniversitesi Mahmutbey yerleşkesinde gerçekleşti. Altınbaş Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen konferansa Japonya, Şili, Almanya başta olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarındaki 19 ülkeden önemli üniversitelerdeki yabancı dil eğitimcileri katıldı. Konferansa Türkiye’den de vakıf ve devlet üniversitelerinden yaklaşık 220 akademisyen ve eğitimci katıldı.
Konferansta; ikinci yabancı dil ediniminde uygulanan başarılı eğitim modelleri, Türkiye’deki eğitim sistemine başarılı modellerin adaptasyonu gibi konular ele alındı. Dil öğrenimi konusunda workshopların da düzenlendiği etkinlik 7-8 Eylül tarihlerinde gerçekleşti.
“Bilimden güç alıyoruz”
Etkinlikte konuşan Altınbaş Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokul Müdürü Dr. Merve Selçuk, “Etkinliğimizde çok önemli konuklarımız var. 20 farklı ülkeden katılımcılar var. Yabancı dil konusunda akademik olarak önemli çalışmalar yapıyoruz. Biz bu etkinliği bilgi alışverişi olarak görüyoruz. Öğrencilerimize İngilizceyi çok daha iyi öğretmek istiyoruz. Bunun için de bilimden faydalanıyoruz. Uygulama kısmında da kendimize uyarlayarak, bilgi alışverişi yaparak ilerliyoruz. Bilimden güç alarak bilimle hareket ederek yabancı dil öğretimi yapıyoruz’’ dedi.
“Dil öğrenmek yavaş bir süreçtir, acele etmemek gerekir’’
İkinci dil edinimi ve görev tabanlı dil öğrenme konusunda dünyada çalışmalarından en çok alıntı yapılan profesör Rod Ellis konferansın ana konuşmacılarından biriydi.
Akademisyen ve yazar olan Ellis, 2 gün boyunca Üniversite ve K12 eğitimcilerine yabancı dil öğretmenin püf noktalarını anlattı. Avustralya Curtin Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde araştırma Profesörü olan Rod Ellis “Dil öğrenmek yavaş bir süreçtir, acele etmemek gerekir. Sınıfa girdim birkaç ders aldım şeklinde dil öğrenimi mümkün değildir. Sabırlı olmak gerekiyor, dirençli olmak gerekiyor ve çok çalışmak gerekiyor. Veliler Türkiye’de çocukların dil öğrenimi konusunda çok ısrarcı. Öğretmenler ile aileler birlikte çalışarak, evde de aktiviteler yaparak çocuklara daha kolay dil öğretebilir. Çocukların erken yaşta dil öğrenmeye başlaması faydalıdır. Biz çocukların deneyimsel ve görev tabanlı şekilde öğrenmesini istiyoruz. Bu şekilde yol izlediğimizde daha iyi sonuç alabiliriz’’ dedi.
King’s College London Eğitim Dilbilimi Profesörü Constant Leung de “Dil öğrenimi konusunda birçok model var. Bizim odağımız bu konuda iletişim olmalı. Hangi ortamda iletişim kurmamız gerekiyorsa, o ortama yönelik bir dil eğitimi almalıyız. Örneğin, Türkiye’de yaşayan bir öğrenciysem ona göre bir eğitim almalıyım. Dil eğitimi her yaşta başlayabilir. Ders programı eğitime başlanan yaşa göre uyarlanmalıdır’’ diye konuştu.
Leeds Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Dil Eğitimi Profesörü ve Dil Eğitimi Araştırmaları Merkezi Direktörü Maggie Kubanyiova da birden fazla dil öğrenme yöntemi olduğunu söyleyerek, “Dilin hangi durumlarda kullanılacağı önemli. Hedef iletişim neyin üzerineyse onun üzerine bir eğitim almalıyız. Altınbaş Üniversitesi’ndeki yabancı öğrenci sayısının çok fazla olduğunu öğrenince çok mutlu oldum. Bu alanda burada yeni öğrenme metotları geliştirilebilir’’ şeklinde konuştu.
Haber: İhlas Haber Ajansı (İHA)