TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, “Gelecekte çok daha fazla biz, doğal ham madde krizleri yaşayacağız. Başka birileri çözüm oluştursun biz de onun kullanıcısı olalım diye bekliyorsak, o zaman çok daha fazla afetler yaşamak zorunda kalabiliriz” dedi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘Bursa Konuşuyor’ etkinliği ‘Depreme Dirençli Bursa Paneli’ ile Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan ile üniversite rektörleri, akademisyenler, akademik odaların temsilcileri ile konunun tüm tarafları panele büyük ilgi gösterdi.
Geçmiştekinden daha fazla bir şekilde doğal afetlerle karşı karşıya kalınacağını ifade eden TÜBİTAK Başkanı Mandal, “Deprem bunlardan bir tanesidir. Ama bütünleşik yapı içerisinde bakıldığı zaman, çok fazla doğal afetlerle karşı karşıya kalıyoruz. 2 yıl öncesine bakacak olursak, sel felaketleri, yangınlar ve deprem gibi birçok doğal afet yaşadık. Gelecekte çok daha fazla biz, doğal ham madde krizleri yaşayacağız. Bunların önemli bir kısmı da iklim odaklı başlıklarla iç içe girmiş durumdadır. Konuştuğumuz konuyu, kendi başına deprem, sel veya yangın olarak ele alırsak, çözümü belki yönetilebilir. Ancak bunları bütünleşik yapı içerisine aldığınız zaman bunlar birbirlerini tetikleyen unsurlardır” dedi.
“Biz göç kavramını, sınırlarımızın ötesinden Türkiye’ye yapılan olarak düşünüyoruz” diyen Mandal, “Ama ülke içinde yaşadığımız göç var. Ülkemizin bulunduğu coğrafyadan dolayı, iç göçler yaşayacağız. Özellikle sel, yangın ve deprem bizi bu boyuta getiriyor. Gelecekte, bu gündem başlıklarımızın arasındadır. Bu konuyu eş zamanlı düşünmedikten sonra, sadece bir ucundan dokunulduğu zaman çözüm oluşturmamız mümkün olmayabilir. O yüzden bu süreci biz bir seferberlik noktasında görmemiz gerekiyor. Başka birileri çözüm oluştursun biz de onun kullanıcısı olalım diye bekliyorsak, o zaman çok daha fazla afetler yaşamak zorunda kalabiliriz. Tetikleyici unsurları dikkate almadan depremi kendi başına değerlendirmek doğru değil. Dünya çapında Türkiye, 16 bin veri ortak haritaya eklendi. Elimizi sıkı tutmalıyız” şeklinde konuştu.
Bundan sonraki sürecin ana mottosunun ’kentsel dönüşüm’ olduğunu ifade eden Başkan Aktaş ise, “Kentsel dönüşümü daha fazla konuşmamız, önemli kararlar almamız, riskler almamız lazım. Bursa gibi Türkiye’nin dördüncü büyük şehrinde bu işle alakalı önemli kurumsal adımlar atmamız gerekiyor. Yaklaşık 650 bin yapının bina envanteri oluşturuldu. Merkez Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım, Gürsu ve Kestel ilçeleri için bu çalışma tamamlandı. Diğer ilçelerin analizi de kısa sürede tamamlanacak. Bunun yanında Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile yürüttüğümüz çalışma var. Ayrıca üniversitelerimizin ilgili bölümleriyle çalışıyoruz. 2023 yılı içerisinde Bursa genelinde devam eden ve hedeflenen toplam 870 bin metrekare proje alanında, bin 968 bina – 7 bin 592 bağımsız bölüm yıkılarak, 9 bin 980 adet konutun inşaatına başlanacak. Sonuç olarak yaptığımız çalışmaları, zemin sınıflandırması ve sismik tehlike haritasının çıkartılması, üst yapı çalışmaları, imar planıyla ilgili çalışmalar, kentsel dönüşüm strateji belgesinin oluşturulması ve uygulama olarak başlıklandırabiliriz. Bunun yanında Deprem Bilim Kurulu’muz, çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Bursa’da kentsel dönüşümle ilgili herkesin yapabileceği şeyler olduğunun altını çizen Başkan Aktaş, “Kentsel dönüşümü rantsal dönüşüm olmaktan çıkarıp, gerçekten geleceğimizi düşünmek zorundayız. Hem bu sağlıksız yapıları ortadan kaldırırken şehrin siluetini toparlamak, daha yaşanabilir kılmak adına adımları birlikte atmamız gerek. Bursa özelinde daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Hatay’da, Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da manzara gerçekten felaket. Buraları görüp aynı hataları burada yapmak mümkün değil. Benim beklentim ve muradım akademik odalar, kurumlar, siyasi parti farkı gözetmeksizin tüm belediyeler beraberce tepkisini ortaya koyup, karar alma yeteneğini geliştirirlerse Bursa adına hayırlı neticeler ortaya çıkarmış oluruz. Hepsini bitirmek asla mümkün değil ama daha hızlı hareket edip, seri kararlar almamız gerekiyor” dedi.