Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki 12 katlı Grand Kartal Otel’de yaşanan yangında 76 kişi hayatını kaybetti. Haberlerde, sosyal medyada bizleri derinden yaralayan yangınla ilgili bilgi bombardımanı altındayız. Açıklamalar, görüşler ardı ardına geliyor. Kendi kedime soruyorum: “İhmalin adı neden cinayet değil de kaza”, “Neden birileri daha çok kazanma hırsıyla insanların hayatını hiçe sayıyor”, “Biz bu yangınları, kaza kılıfı giydirilen ihmalleri ve bu ihmaller nedeniyle ölen insanları daha önce de görmedik mi?” Bu soruları yanıtlayan bir kurum çıkar mı bilmiyorum, bildiğim tek şey ise “kutsal yaşam hakkını” her koşulda savunabilmek…
Zor günlerden geçiyoruz, ölenlerin yasını tutarken bir yandan da “Sorumluların bulunmasını” istiyoruz. Garip ama bu ülkede insanlar üç kuruş para kazanmak için boğuşurken ya bir fabrikadaki patlamada ölüyor ya da para kazanmak için çocuğunu evde kilitleyip gitmek zorunda kaldığında evde çıkan yangında çocuklarını kaybediyor. Öte yandan geceliği 30 bin liraları bulan bir otelde tatil yapmaya giden insanlar, ihmaller ya da daha fazla para kazanmanın derdine düşen kişilerin düşüncesizliği yüzünden ölüyor. Yoksulluktan cemaat yurtlarına yerleştirilen gencecik çocuklar yangın merdiveni olmadığı ya da merdiven kilitli olduğu için ölüyor. “Kıskanç koca kurşunuyla” sokakta bir kadın ölüyor, bir maganda kurşunuyla balkondaki çocuk, dertlerini meydanlarda haykıran insanlar terör saldırısıyla ölüyor.
Yoksuluyla, zenginiyle ölüyoruz. Asıl üzücü olan ise herkes birbirinin acısından habersiz. “Biz neden ölüyoruz? Unuttuğumuz için, geçmişte yaşadığımız acıları, faciaları unuttuğumuz için ölüyoruz.
İHMALLERİN ADI KAZA OLDU
Açgözlü, doymak bilmeyen kazanma hırsının bedelini insanlar canlarıyla ödedi. Bundan sonrada kurumlar üstüne düşeni yapmadığı sürece ödemeye devam edecek. Sonra haber bültenlerinde ihmalleri (ihmal dediğimiz şey bir insanın hayatına mal oluyorsa cinayettir) kaza diye dinleyeceğiz. İnanın ki, “İhmal olmasa bu kadar insan ölür müydü?” sorusunu bile çok azımız soracak, dile getirecek. Sonra yaşanan acılar unutulacak. İşte biz bu yüzden öleceğiz. Unuttuğumuz için, ölenlerin hesabını sormadığımız için, bugün yaşadığımızdan dolayı kendimizi şanslı hissettiğimiz için yarın öleceğiz.