Türkiye Ziraatçılar Derneği Balıkesir İl Başkanı Burak Uğur, iklim değişikliğinin tarım sektörüne etkilerine dikkat çekerek, acil olarak “İklim Yasası”nın çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Balıkesir İl Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Burak Uğur, Türkiye’nin ve tarım sektörünün iklim kriziyle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak “İklim Yasası”nın bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’nin iklim değişikliğine karşı güçlü bir yapıya kavuşması ve tarım başta olmak üzere tüm sektörde sürdürülebilir bir gelişim sağlayabilmesi için bu yasanın zaman kaybetmeden çıkarılması gerektiğini vurguladı. İklim değişikliğinin özellikle son 10 yıldır Türkiye’de tarım sektörünü derinden etkilediğini belirten Başkan Uğur, “Kuraklık, aşırı yağışlar, sıcaklık artışları, tarımsal zararlılar ve doğal afetlerin sayısındaki artış, çiftçimizin emeğini ve ülkemizin gıda güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. 2023 yılında yaşadığımız aşırı sıcaklık dalgaları ve şiddetli yağışların yol açtığı sel felaketleri, bu gerçeği tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir. Özellikle Anadolu’nun geniş tarım alanlarında, kuraklık her geçen yıl daha büyük bir sorun haline gelmektedir. Su kaynaklarımız giderek azalırken, tarımsal üretim verimliliği düşmekte ve birçok ürün çeşitliliği tehlike altına girmektedir. Bu durum, hem üreticiyi hem de tüketiciyi doğrudan etkileyen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Kuraklığa karşı önlemler almadan, üreticiyi desteklemeden tarımsal sürdürülebilirlikten söz edemeyiz. Türkiye, farklı iklim kuşaklarının etkisiyle zengin bir biyoçeşitliliğe sahip nadir ülkelerden biridir. Ancak iklim değişikliği, bu biyoçeşitliliği hızla tehdit etmektedir. Ekosistemlerdeki değişimler, bitki türlerinin ve doğal yaşam alanlarının yok olmasına neden olurken, bu durum tarım üretim zincirinde de aksamalara yol açmaktadır. İklim Yasası ile ekosistemlerin korunmasına yönelik güçlü adımlar atılmalıdır.” dedi.
“BU YASA İKLİM KRİZİNE KARŞI ÜLKEMİZİN POLİTİKALARINI VE STRATEJİLERİNİ BELİRLEYECEK”
Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelede güçlü bir pozisyona sahip olabilmesi için ulusal çapta bağlayıcı bir İklim Yasası’nın çıkarılması gerektiğini söyleyen Başkan Uğur “Bu yasa, iklim krizine karşı ülkemizin genel politikalarını ve stratejilerini belirleyecek, özel sektör ve kamu iş birliğiyle sürdürülebilir bir gelecek inşa edilecektir. Yasanın öncelikleri arasında şu maddeler yer almalıdır. Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması: Türkiye’nin karbon ayak izini düşürmek için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı yaygınlaştırılmalı ve fosil yakıt bağımlılığını azaltacak politikalar geliştirilmelidir. Su Yönetimi Stratejileri: Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı için tarımda modern sulama tekniklerine geçilmeli, su tasarrufu teşvik edilmelidir. Tarımda İklim Direnci: İklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerine karşı çiftçiler desteklenmeli, iklime dayanıklı tohumlar ve üretim teknikleri teşvik edilmelidir. Biyoçeşitliliğin Korunması: Türkiye’nin doğal zenginliklerini koruma altına almak için ekosistem temelli bir koruma ve kalkınma yaklaşımı benimsenmelidir. Kırsal Kalkınma: İklim krizinin özellikle kırsal kesimde yarattığı olumsuz ekonomik etkilerle mücadele etmek için çiftçilerin gelirlerini destekleyen sosyal programlar ve sürdürülebilir tarım uygulamaları teşvik edilmelidir.” diye konuştu.
“GELECEĞİN KUŞAKLARININ REFAHI İÇİNDE BU YASA ACİLEN YÜRÜRLÜĞE GİRMELİ”
İklim Yasası’nın en büyük yararlarından birinin tarım sektörünün geleceğe güvenle bakmasını sağlamak olduğunu kaydeden Başkan Uğur, “Bu yasa sayesinde çiftçilerimiz iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı üretim sistemlerine kavuşacak, verimlilik artacak ve üretim süreçleri iklim dostu yöntemlerle yürütülecektir. Aynı zamanda tarım sektörü, küresel piyasalarda rekabet gücünü artıracak ve Türkiye’nin gıda güvenliği sağlam bir temele oturacaktır. Türkiye Ziraatçılar Derneği olarak, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelesinde kararlı adımlar atması gerektiğine inanıyoruz. İklim Yasası’nın çıkarılması, bu mücadelenin en önemli adımıdır. Sadece bugünün değil, geleceğin kuşaklarının da refahı için bu yasanın acilen yürürlüğe girmesini talep ediyoruz. Tarımın ve kırsal alanların geleceğini güvence altına almak, hepimizin ortak sorumluluğudur.” dedi.
HABER MERKEZİ