Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde Mavi Vatan’ın hukuki ve stratejik önemine dair önemli konular masaya yatırıldı.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi (BANÜ) tarafından düzenlenen “Mavi Vatanı Anlamak” isimli söyleşi, büyük bir katılımla Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinliğe BANÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürü Mutlu Aslan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Erçakar, İnsan ve Toplum Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Zekai Mete, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hatice Aydın, Bandırma Kent Konseyi Başkanı Dr. Murat Ergöz, Türk Hava Kurumu (THK) Bandırma Şube Başkanı Varol Memişler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Söyleşiye, konuk konuşmacı olarak Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Karan katıldı. Karan, etkinlikte denizlerin stratejik ve hukuki önemine değindi ve “Mavi Vatan” kavramının Türkiye için taşıdığı anlamı detaylı bir şekilde ele aldı. Prof. Dr. Karan, söyleşisinde deniz hukukunu, Türkiye’nin deniz yetki alanları ve uluslararası deniz hukukunu kapsayan önemli konuları katılımcılarla paylaştı. Ayrıca, denizlerin korunması, deniz haklarımızın savunulması ve Türkiye’nin deniz politikaları hakkında derinlemesine bilgi verdi.
Mavi Vatan’ın Türk dış politikasındaki yeri, bölgesel ve uluslararası düzeydeki hakları nasıl etkilediği üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Karan, “ 1990’lı yıllarda Türkiye ve Yunanistan, Kardak Krizi nedeniyle savaşın eşiğine geldi. Bir geminin kayalıklara oturması üzerine, kurtarma hizmetini kimin sağlayacağı tartışıldı. Yunan vatandaşları kayalıklara çıkarak bayrak dikti ve keçiler yerleştirdi. Uluslararası deniz hukukuna göre, sosyal yaşamın olduğu bir yer, ekonomik bölge ve kıta sahanlığı olarak kabul edilir. Bu olay, Türkiye’de ‘Mavi Vatan’ kavramının ilk unsurlarının anlaşılmasını sağladı. Deniz kuvvetlerinin etkisiyle bu kavram konferanslarda daha fazla tartışılmaya başlandı. Denizler, dünya yüzeyinin yüzde 70’ini kaplayan, küresel ticaretin yüzde 80’inin gerçekleştiği alanlardır.”dedi.
“1982 DENİZ HUKUKU SÖZLEŞMESİ EN ÖNEMLİ BELGEDİR”
Denizciliğin, Türkiye için ekonomik ve stratejik açıdan büyük önem taşıdığına dikkat çeken Saraç, “Deniz turizmi, rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları, su altı boru hatları ve kablolar gibi alanlarda ciddi gelişmeler yaşanmaktadır. Türkiye, denizlerde doğalgaz ve petrol arama çalışmalarına büyük yatırımlar yaparak, sondaj gemileri satın almıştır. Uluslararası deniz hukukunda çeşitli anlaşmalar bulunmaktadır. 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi en önemli belgedir; ancak Türkiye, taraf olmayan ülkeler arasındadır. Deniz hukuku, yazılı anlaşmaların yanı sıra örf ve adet kurallarına da dayanır. Türkiye’nin Mavi Vatan kavramını hukuki bir çerçeveye oturtması gerekmektedir. Denizlerde egemenlik ve yetki alanları farklı kategorilere ayrılmaktadır. Karasularında, zararsız geçiş hakkı tanınır.”diye konuştu.
Türkiye’nin denizlerine sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Karan, şunları söyledi:
“Türkiye’nin iç suları olan Marmara ve körfezlerde ise örtülü izin sistemi uygulanmaktadır. Örneğin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne bağlı bayrak taşıyan gemilerin Türkiye limanlarına girişine izin verilmemektedir. Kıta sahanlığı, deniz tabanındaki doğal kaynakların işletme hakkını kapsar. Doğu Akdeniz’de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde kıta sahanlığı belirlenmiştir. Türkiye, Montrö Sözleşmesi’nden sonra ilk kez sınırlandırdığı yetki alanlarını Birleşmiş Milletler’e bildirmiştir. Türkiye’nin denizlerini koruması ve değerlendirmesi büyük önem taşımaktadır. Denizlerin içselleştirilmesi ve sahil bölgelerinde yaşayan vatandaşların da bu farkındalığa sahip olması gerekmektedir. Türkiye’nin, denizlerine sahip çıkması ve yatırımlarını artırması, ekonomik ve stratejik gücünü pekiştirecektir.”
Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, deniz hukuku alanındaki önemli konulara ışık tutarak değerli bilgiler sundu. Söyleşi sonunda Prof. Dr. Karan dinleyicilerin sorularını yanıtladı. Ardından Prof. Dr. Rektör Boz’un, Karan’a teşekkür belgesi takdim etmesiyle program sona erdi.
HABER MERKEZİ