İki yıl önce 17 Eylül İlkokulu’nda görev yapan bir kadın öğretmen velisi tarafından hakarete uğradı ve tehdit edildi. Öğretmen yaşadığı olayın ardından hukuk mücadelesi başlattı. Bandırma 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde suçu işleyen veli 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Eğitim İş Bandırma Temsilciliği, Bandırma’nın yanı sıra ülke genelinde öğretmenlere yönelik şiddet ve hakaret olaylarına dikkat çekmek amacıyla Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, Bandırma’da bir veli tarafından hakaret ve tehdit edilen kadın öğretmenin açtığı dava ile ilgili de konuşan Eğitim İş Bandırma Temsilcisi Serdar Polat, davanın kazanıldığını açıklayarak öğretmenlerin yalnız olmadığını söyledi.
Polat, yaklaşık iki yıldır süren hukuk mücadelesinin ardından Bandırma Asliye Ceza Mahkemesi tarafından öğretmenin okul içinde uğradığı hakaret ve tehditle ilgili velinin 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı. Başkan Polat, “Görevimizi yaparken ne yazık ki birçok olumsuzlukla da mücadele etmeye çalışıyoruz. Son yıllarda en büyük yaşadığımız problem ne yazık ki öğretmenlerimize, eğitim çalışanlarımıza yönelik fiziksel, psikolojik şiddet. Bu günde aslında bunun için buradayız. 17 Eylül İlkokulunda görev yapmakta olan arkadaşımıza yönelik bir veli tarafından yapılan hakaret ve tehdide karşı iki yıldır arkadaşımız mücadele etmektedir. Bu eylem basit bir öfke krizi ile açıklanamaz, öğretmenlerin işlerini güven içinde ve huzurla yapabilmelerinin büyük önem taşımaktadır. Görevi esnasında arkadaşımıza yapılan bu saldırı sonrası arkadaşımızın hukuki mücadelesinde yanında Eğitim İş Sendikası olarak yer aldık; sürecin sonunda; Bandırma 4. Asliye Ceza Mahkemesinde bu suçu işleyen veli 6. Ay hapis cezasına çarptırıldı. Bugün arkadaşımızda burada olmayı çok istedi ancak yakalandığı hastalık medeniyle şu anda tedavi görmekte olduğundan burada yer alamadı. Kendisine acil şifalar diliyoruz. Okullarımızda can tehlikesi yaşayan tüm arkadaşlarımız adına bu açıklamayı gerçekleştirmemizi de en çok arkadaşımız istiyordu, şiddet konusunda hiç bir arkadaşımız yalnız değildir.” dedi.
“ÖĞRETMENE YÖNELİK ŞİDDETTE CAYDIRICI CEZALAR TALEP ETMEKTEYİZ”
Öğretmene yönelik şiddete verilen cezaların yeterli olmadığını vurgulayan Polat, “Bizler Ebedi Başöğretmenimizin izinde mücadele eden Mustafa Kemal Atatürk’ün; ‘Öğretmenler; yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.’ sözüyle yılmadan mücadele etmeye ve görevimizi yapmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. Bu cezalar yeterli mi? Asla değil. Öğretmene yönelik şiddette yeni yasal düzenlemeler ve caydırıcı cezalar talep etmekteyiz. Son dönemde BİMER, CİMER gibi alanların meslektaşlarımız üzerinde bir sopa gibi kullanılması, meslektaşlarımıza yönelik olarak mesleki itibarsızlığın ve bu tarz şiddet olaylarının temelini oluşturmaktadır. Canı sıkılan herkes meslektaşlarımızı şikâyet edebilmekte ve arkadaşlarımız ne yazık ki görevlerini yerine getirirken baskı altında kalmaktadır. Öğretmenlere yönelik şiddet, bireysel bir eylem gibi görünse de aslında toplumsal bir sorunun yansımasıdır. Bu tür olaylar, sadece öğretmenleri değil, öğrencileri, aileleri ve tüm eğitim camiasını derinden etkiler. Şiddet nedeniyle öğretmenlerimiz işlerini yapmakta zorlanırken, öğrenciler de huzurlu bir eğitim ortamından mahrum kalmaktadır. Öğretmenlere yönelik şiddeti caydırıcı cezalar içeren yasal düzenlemeler yeterli olmamakla beraber düzenlemeler yapılmalı ve bu yasalar etkin bir şekilde uygulanmalıdır.” diye konuştu.
“GÜVENLİĞİMİZİN OLMADIĞI BİR EĞİTİM SİSTEMİNİ KABUL ETMİYORUZ”
Toplumda öğretmenlerin değerini ve önemini vurgulayan kampanyalar düzenlenmesi gerektiğini belirten Başkan Polat, “Aileler ve öğrenciler bu konuda bilinçlendirilmelidir. Şiddet mağduru öğretmenlere gerekli psikolojik destek sağlanmalı, onların mesleki motivasyonlarının devamı için çalışmalar yapılmalıdır. Okullarda güvenlik tedbirleri artırılmalı, öğretmenlerin rahatça çalışabilecekleri huzurlu ortamlar oluşturulmalıdır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ve ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Unutmayalım ki, eğitimsiz bir toplum, karanlığa mahkumdur. Buradan Milli Eğitim Bakanı’na soruyoruz; Okulda şiddeti önlemek için daha kaç eğitim emekçisinin can vermesi gerekiyor? İktidarın ve MEB’in plansızlığı nedeniyle okullarımız güvenlik açısından ciddi risk altındadır. Okullarımızdaki güvenlik açığının faturasını canımızla mı ödeyeceğiz? Bugün toplanma nedenimiz olan Burcu öğretmenimizin kazandığı bu hukuk zaferi bir emsaldir, tüm öğretmenlerimiz bu konuda ortak düşünmektedir. Kendimizin ve öğrencilerimizin güvenliğinden endişe ederek okula gitmek istemiyor, güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz! Artık yeter! diyoruz.” dedi.
HABER MERKEZİ