Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bandırma Demokrasi Platformu’ndan laik eğitim çağrısı

Bandırma Demokrasi Platformu, Milli

Bandırma Demokrasi Platformu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıklamalarını kınayarak; “Bütün eğitim bileşenlerini birlikte hareket etmeye ve laik, bilimsel, demokratik eğitimi savunmaya davet ediyoruz.”dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bütçe görüşmeleri sırasında MEB’in cemaat ve tarikatlarla protokol yaptığı eleştirilerine karşın, “Sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır.” açıklamasında bulunmuştu. Bandırma Demokrasi Platformu, “Tarikat ve cemaatlerin STK olarak nitelendirilmesine hayır!” sloganıyla basın açıklaması düzenleyerek Milli Eğitim Bakanı Tekin’in söylemini kınadı.
“CEMAATLERLE ART ARDA PROTOKOLLER İMZALAMAKTADIR”
Bandırma Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan açıklamada eğitimin dinselleştirilmesine karşı olduklarını belirten Bandırma Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Recep Gökdeniz, “Eğitim sürecinde dinsel sömürüye kaynaklık eden uygulama ve söylemlerin yaygınlaşması, son yıllarda eğitimin bütün kademelerinde yaşanan bir sorun olarak dikkat çekmektedir. Okullarımız uzun süredir adeta belli bir inanç ve mezhebi temsil eden zihniyetin kuralları ve uygulamaları ile karşı karşıyadır. MEB bir taraftan ÇEDES projesi ile okullarda ‘manevi danışman’ sıfatıyla imamları görevlendirirken, diğer taraftan dini dernek ve cemaatlerle art arda protokoller imzalamaktadır.” dedi.
“LAİK, BİLİMSEL, DEMOKRATİK EĞİTİMİ SAVUNMAYA DAVET EDİYORUZ”
MEB ile yapılan protokoller ile dini vakıf ve cemaatler tarafından okullar ve başka birçok eğitim kurumunun kuşatıldığına değinen Gökdeniz, “Okullarda dini etkinlikler üzerinden somut uygulamalara kadar hemen her alanda dini öğeler, eğitim sürecine adım adım yerleştirilmektedir. Geçtiğimiz 21 yıl içinde, eğitim biliminin en temel ilkeleri ve öğrencilerin gelişim süreçleri yok sayılarak hayata geçirilen dinselleştirme adımları, öğrenciler ve veliler üzerinde yoğun psikolojik baskı oluşturmaya başlamıştır. Devletin ve MEB başta olmak üzere, tüm devlet kurumlarının laiklik ilkesini uygulayarak farklı din, mezhep ve inançlara eşit mesafede durması ve ayrımcılık yapmaması gerekmektedir. Eğitim sistemi dini kural ve referanslara göre değil, bilimsel gerçeklere ve toplumsal ihtiyaçlara göre düzenlemelidir. Devleti belli bir mezhebin savunucusu ve destekçisi durumuna getirmek yönündeki girişim ve uygulamalara karşı bütün eğitim bileşenlerini birlikte hareket etmeye ve laik, bilimsel, demokratik eğitimi savunmaya davet ediyoruz.”diye konuştu.
Haber: Mihriban Nur Uysun