Nöbetçi Eczaneler
9’uncu Yargı Paketi Resmi Gazete’de yayımlandı. Yapılan değişikliklerde annelerin soybağını reddetme hakkı, avukatlık mesleğine giriş sınavı ve arabuluculukta yapılan yenilikler yer aldı.
9’uncu Yargı Paketi, Türkiye’nin adalet sistemi ve ceza hukuku alanında önemli değişiklikler ve düzenlemeler getiren yeni yasalarla Resmi Gazete’de yayımlandı. Avukat Merve Polat, yargı paketinde yapılan önemli değişiklikler hakkında bilgi verdi. Polat, “Bu yeni düzenlemeler, Türkiye’nin adalet sistemi ve ceza hukuku alanında önemli değişiklikler getiren bir dizi düzenlemeyi içeriyor. Ancak öncelikle belirtmek isterim ki, ‘Torba Kanun’ tabirini hukuki açıdan doğru bulmuyorum. Çünkü bu terim aslında hukukumuzda yer almıyor. Kanunların titizlikle ve kendi özgü yöntemlerle yapılması gerektiğine inanıyorum. Kanunların kendine özgü yöntemlerle yapılması gerektiğini, titizlikle çalışılması gerektiği kanaatindeyim. Yargı paketinde Avukatlık Kanunu’nda yapılan bazı teknik değişiklikler yer alıyor. Özellikle avukatlık mesleğine giriş sınavı ile ilgili yeni düzenlemeler getirilmiş. Ayrıca, Yüksek Öğretim Kanunu’nda da bazı değişiklikler söz konusu. Adalet müfettişleri ve Hakim Savcılar Kurulu’nun işleyişiyle ilgili önemli değişiklikler yapılmış. Fakat daha geniş bir kesimi ilgilendiren değişikliklere baktığımızda, İcra İflas Kanunu’nda yapılan bir değişiklik dikkat çekiyor. UYAP satış gov.tr üzerinden online olarak yapılan ihaleler üzerinde de olumlu düzenlemeler gerçekleştirildi. Vatandaşların ve birçok kullanıcının şikâyet ettiği bazı aksaklıklar vardı. Bu aksaklıkların önüne geçilmesine yönelik durumları kapsayan bazı ihale sürelerinde usul ile ilgili yeni düzenlemeler var.” dedi.
ANNELERİN ARTIK SOYBAĞININ REDDİ DAVASI AÇMA HAKKI VAR
Yargı paketinde yapılan değişiklikle birlikte annenin de soybağını reddetme hakkının getirildiğini söyleyen Av. Polat, “Bir diğer önemli değişiklik ise Karayolları Trafik Kanunu’nda yapıldı. Özellikle yediemin otoparklarında kalan araçlarla ilgili bazı yeni düzenlemeler var. Bu düzenlemeler, araçların satış sürecini daha şeffaf hale getirmeyi amaçlıyor. Yargı paketindeki en önemli değişikliklerden biri, soybağının reddi davası ile ilgili. Önceki kanunlarda, annenin soybağının reddi davası açma hakkı yoktu. Ancak yeni düzenleme ile birlikte annenin de soybağını reddetme hakkı getirildi. Önceden, Türk Medeni Kanunu’nda soybağını reddetme davasını yalnızca baba açabiliyordu. Ancak yeni düzenleme ile anneye de soybağını reddetme hakkı tanındı. Anne, çocuğunun biyolojik olarak kendisine ait olmadığını iddia ediyorsa ve bununla ilgili hukuki bir süreç başlatmak istiyorsa, bundan böyle soybağını reddetme davası açabilecek. Evlat edinilen çocukların nüfus kayıtlarında artık değişiklik yapılacak. Daha önce, anayasa mahkemesinin iptal kararı ile evlat edinme durumunda, çocuğun biyolojik anne-babasının isimleri nüfusta yer alıyordu. Şimdi ise, çocuğun evlat edindiği ailenin ismi nüfus kaydına işlenecek. Bu değişiklik, hem çocuğun aile bütünlüğü hem de hayatını kolaylaştırma açısından çok önemli.” diye konuştu.
“ISRARLI TAKİP VE HAKARET SUÇU, ARTIK ÖN ÖDEME KAPSAMINA ALINDI”
Arabuluculuk sürecine katılmayan tarafların, ilerleyen dava süreçlerinde yargılama giderlerinin yarısından sorumlu tutulacağına dikkat çeken Av. Polat, “Uzlaştırma ile ilgili de bazı önemli düzenlemeler yapıldı. Israrlı takip ve hakaret suçu, artık ön ödeme kapsamına alındı. Uzlaştırmaya tabi suçlarda taraflar uzlaştığında birbirlerine bir ödeme yapıyorlardı ve birbirlerine karşı bir daha bu konu dava açamıyorlardı. Yapılan değişiklikle, şüphelinin cezadan kurtulabilmek için suçla ilgili devlete bir ödeme yapması anlamı geliyor ve suçu kabul etmiş sayılıyor. Dolayısıyla bu suçun mağduru tarafından şüphelisine bir tazminat davası açmanın yolu açılmış oluyor. Benim görüşümce bu aslında sorunu çözmüyor. Burada yine devlete bir gelir getirici iş olarak düşünülmüş gibi olduğu kanaatindeyim ve bu yüzden eleştiriyorum. Öte yandan, arabuluculuk konusunda da önemli değişiklikler var. Yapılan değişiklikle daha öncesinde katılmayan taraf, masrafların tamamından sorumlu tutulurken şu anda yarısından sorumlu tutulur deniyor. Bu da katılımı teşvik etmek değil tam tersi insanların katılmaması konusunda daha keyfi davranmasına sebep olabilir. Katılmayan tarafın sorumluluğunu azaltıyor.” dedi.
Arabuluculukla ilgili de önemli değişikliklerin yapıldığını belirten Av. Polat, şunları söyledi;
Bir önemli hususta arabuluculuk yapma hakkına sahip olmakla alakalı. Meslekte en az 5 yıllık kıdeme sahip olan kişiler arabuluculuk eğitimi aldıktan sonra sınava girerek, belli kriterleri geçerse ve belli bir puanı alarak sıralamaya girerse arabulucu olabiliyordu. Yeni düzenlemeyle 20 yıllık avukatlar da sınav yapmaksızın, sadece eğitim alarak arabulucu olabilecek.