Müzik ve Dans Eğitmeni Evren Pıravadılı:
“Çocuklarınızı niteliksiz ve bilgisiz kişilerin ellerine teslim etmeyiniz”
Bandırmalı Müzik ve Dans Eğitmeni Evren Pıravadılı, anne ve babaları, çocuklarını, müzik ve dans eğitimi konusunda niteliksiz ve bilgisiz kişilerin ellerine teslim etmemeleri konusunda uyardı.
Yöremizin bu konuda eğitimsiz ve bilgisiz kişilerle dolu olduğuna dikkati çeken Pıravadılı, anne-babalara şöyle seslendi:
“Yeni bir eğitim-öğretim yılı, yeni heyecanlar ve umutlarla başlıyor. Öncelikle hem sizlere, hem de sevgili yavrularınıza sağlıklı ve mutlu bir eğitim-öğretim yılı diliyorum. Çocuklarınız, yeni hedefler belirlerken, gittiği okul kadar sizler de onlara, hedeflerine ulaşmalarında destek veriniz ve her zaman yanlarında olacağınızı hissettiriniz. Elbette bin bir zahmetle, emekle ve umutla yetiştirdiğiniz, en değerli varlıklarınızı teslim edeceğiniz, tam donanımlı eğitim kurumları çevrenizde vardır. Ki varsa ve evladınız zaten o kurumdan eğitim alıyorsa çok şanslısınız. Ama yoksa ve sizler, bu tip özel eğitim kurumlarının sağlayamadığı sanatsal ve sportif aktivitelerde evladınıza destek vermek ve onu bu alanlarda da yaşama hazırlamak istiyorsanız tabii ki bulunduğunuz şehirde, bütçenize en uygun kurslara başvuracaksınız. İşte tam da bu noktada bir eğitmen olarak dikkat etmeniz gereken, önemli olduğuna inandığım hususlar hakkında tavsiyelerde bulunmak istiyorum.
* Evladınızı teslim ettiğiniz kurumun tarihçesini, vizyonunu ve misyonunu sorunuz ve öğreniniz. Eğer size bu konuda bilgi verilmiyorsa/unutulmuşsa öğrenmekte ısrar ediniz. Çünkü bir kurumun ya da kursun vizyonu ve misyonu, size o kurumun ya da kursun dünya görüşü, yaşama ve eğitime bakış açısı, yetiştirdiği bireylere kattığı değerler hakkında genel ve önemli bilgiler verir.
* Evladınızın ilgili olduğu ve eğitimini almak istediği branşın eğitmeninin özgeçmişi hakkında mutlaka ayrıntılı bilgi isteyiniz. Özgeçmişini okumak için isteyiniz. Eğitmenin, evladınıza eğitimini vereceği alanda yeterlilik derecesini gösteren ve yetkili makamlardan onaylı olduğunu ispatlayan diploma ya da sertifikasını görmek isteyiniz.(Bu sizin en doğal hakkınızdır)
* Mümkünse eğitmen hakkında çevrenizden(sosyal medya yorumları, o kuruma/kursa daha önceden evladını kayıt ettiren bir arkadaş/komşudan fikir almak gibi) bir bilgi edininiz. Her ne kadar bazen yaşananlar objektif olmasa da sizlere genel bir bilgi verecektir.
* Evladınızı kayıt ettirmek istediğiniz kurumun/kursun-varsa- sosyal medyadan görsel paylaşımlarına, özellikle reklâm amaçlı kullandığı görsellerdeki dile, üsluba dikkat ediniz. Eğitim kurumunun/kursun etkinlik paylaşımlarını izleyiniz ve etkinlik hakkında(pedagojik, psikolojik) mümkünse bir bilene(öğretmen arkadaş, tanıdık bir uzman, psikolog) geri bildirim isteyiniz. Çünkü maalesef her şehir, kent ve kasaba, ‘BU İŞİ EN İYİ BİZ BİLİRİZ’ diyen ama işin aslında en önemli kısmı olan PEDAGOJİSİNİ hiçe sayarak ve dikkat etmeyerek travmalara neden olabilecek ve hiçbir niteliği olmadan, hadsizce bu işlere soyunup kendilerine ‘hoca/eğitmen’ diyen, bilgisizlikleri ve fikirsizlikleriyle çocukların zihinlerini umursamazca kirleten, oradan buradan ezberleyip tekrarladıkları birtakım süslü cümlelerle hem velileri, hem de çocukları kandıran bilgisiz, cahil insanlarla dolu.
Lütfen ama lütfen, sizlerden önemle rica ediyorum. Evlatlarınız, sizlerin için olduğu kadar teslim ettiğiniz kurum/kurs için de bir o kadar değerli olmalıdır. Evlatlarınız için hiçbir zaman herhangi kurumun ya da kursun başarıya giden yoldaki bir reklâm aracı/yüzü olmamalıdır. Aksine iyi bir kurum ya da kurs, evlatlarınızı sizin kadar tanıyan, seven, onlara eğitim ve öğretim yaşamlarında ilham veren, onları sürekli olumlu yönde destekleyen, başarıları yolunda motive eden, yüreklendiren ve tabii ki evlatlarınız başarıya ulaştıklarında onlarla her zaman gurur duyan ve alkışlayan, görünmeyen mimarlar olmalıdır. İşte o zaman dünyaya yalnızca başarılı bir sanatçı veya sportmen değil, aynı zamanda iyi bir lider kazandırmış oluruz.”
Önder BALIKÇI