Bandırma Demokrasi Platformu, Gönen Barajı havzasındaki maden kapasite artışı, orman yangınları ve demokratik hak ihlallerine karşı basın açıklaması yaparak tepki gösterdi.
Bandırma Demokrasi Platformu, gözaltı kararları, içme suyu kaynağı gönen barajı havzasındaki bakır, çinko madeni tesis genişletilme girişimi ve orman yangınlarına yönelik basın açıklaması gerçekleştirdi. Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen açıklamaya CHP Bandırma İlçe Başkanı Mehmet Atak, CHP Bandırma İlçe Gençlik Kolları Başkanı Cemile Çetinkaya, Kadın Dayanışma Derneği (KDD) Başkanı Nilgün Germiyan, platform üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Basın açıklamasını Bandırma Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Serdar Polat gerçekleştirdi.
Açıklamada, Gönen Barajı’nın içme suyu havzasında bulunan alanda bakır ve çinko madenine yönelik kapasite artışı girişiminin su kaynakları ve doğa için ciddi tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Gözaltı kararlarına da değinilen açıklamada, demokratik hakların ve çevre mücadelesinin engellenmemesi gerektiği belirtildi. Serdar Polat, orman yangınları konusunda da önlem alınması gerektiğine dikkat çekti.
“BU KARANLIK GİDECEK BİZ KALACAĞIZ”
Gözaltı kararlarına değinen Polat, demokratik hakların baskı altına alındığını vurguladı. Polat, “Bugün Türkiye, adalet terazisinin kırıldığı, yargının iktidarın sopası haline getirildiği karanlık bir dönemden geçmektedir. Her sabah yeni bir gözaltı haberiyle, gençlerin, aydınların, seçilmişlerin tek tek hedef alındığı bir polis devletine uyanıyoruz. Türkiye’de artık ne ifade özgürlüğü ne de demokrasi güvendedir. Bu durum, demokrasinin ve özgürlüklerin ciddi tehdit altında olduğunu açıkça göstermektedir. Vatandaşın devlete karşı korkuyla bakmadığı, güvenle, sevgiyle baktığı, kendisini de devletin, egemenin bir parçası olarak gördüğü bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Demokrasi Platformu olarak buradan bir kez daha vurguluyoruz: Seçilmiş belediye başkanlarını yargı sopasıyla sindirmeye çalışmanız, halkın iradesine darbedir. Bu ülkenin vicdanı, hakkın ve hukukun yanında durmaya devam edecektir. Bu karanlık gidecek, biz kalacağız! Bu baskılar sona erecek, adalet ve demokrasi yeniden yeşerecek!”dedi.
“ORMANLARI DOĞAYA HİZMET EDECEK ŞEKİLDE KORUNMALIDIR”
Ülkede art arda çıkan orman yangınlarına ilişkin alınması gereken tedbirleri sıralayan Polat, “Ülkemizin dört bir yanında devam eden orman yangınları, doğayı, içinde barındırdığı tüm canlı yaşamı, kültürel mirası ve geleceğimizi tehdit ediyor. Her bir yangınla birlikte yok olan ormanlarımız, aslında insanlık olarak kaybettiğimiz hayattır. Orman yangınlarıyla mücadelede etkili olabilmek için: Kamu hizmetlerine yeniden yatırım yapılmalı, özelleştirmeler durdurulmalı, Yangın öncesi ve sonrası süreçler etkin şekilde planlanmalı,
Modern, bilimsel ve teknolojik yöntemler devreye sokulmalı, Ormanlarımız, sermayeye değil topluma ve doğaya hizmet edecek şekilde korunmalıdır.”diye konuştu.
“TEK YOL ŞU AN YARGI YOLU”
Çanakkale’nin Yenice ilçesi Armutçuk Köyü’nde faaliyet gösteren Oreks Madencilik’e verilen ÇED Olumlu Kararı’nın bölgeye etkilerine dikkat çeken Polat, şunları söyledi:
“Çanakkale ilinin Yenice ilçesinde Armutcuk Köyü’nde faaliyetlerini yürüten Oreks Madenciliği’ne ait tesisin on kat kapasite arttırım için ÇED raporu olumlu kararının bölgemize kadar uzayacak zararları, sağlığımızı ve doğayı ciddi şekilde etkileyeceği apaçık ortadadır.
İşletmenin Gönen baraj göl havzası alanına yakın olması ve işletmenin yakınındaki Han Deresine yakın atıksu depolama alanını oluşturmak istemeleri ağır metallerin Gönen göl havzasına karışma riskini taşımaktadır. Bu da Bandırma ilçesinin içme suyu kaynağı olan Gönen Barajı suyunun orta ve uzun vadede insan sağlığını tehdit edeceğini göstermektedir. Ayrıca hem Gönen Ovası hem de Tahir Ova’nın bitki sulamalarında bu suyun kullanılmakta olması, üretilen ürünlerin ağır metal ile temas etmesine sebep olacağı ortadadır.
Aynı zamanda ovalardan drenaj edilen suyun da Gönen Çayına gelmesi ve çay ile Marmara denizine bağlanması deniz ürünlerine de ağır metal yükleyeceği; buradan elde edilen deniz mahsullerinin insan sağlığına zarar vermesi de söz konusudur.
1928 yılında Fransızların işlettiği Balya’da ki kurşun madenlerinin atıksu depolama tesisleri’nden sızıntı olma ihtimaline karşı Manyas barajından içme suyu kullanımı yapılmazken Gönen Barajı’nda böyle bir uygulamaya izin verilmesi bizleri hayrete düşürmektedir. Tek yol şuanda yargı yoludur. İlgili yerel yönetimleri bu konuyu araştırmaya ve süresi içinde gerekli itirazların yapılması gerektiğini özellikle vurguluyoruz. Çünkü bu olay sadece bugünün değil önümüzdeki 100 yılıda ilgilendiren bir konu.”
“TOPRAĞIN ALTINDAN ÜSTÜ DAHA DEĞERLİDİR”
CHP Bandırma İlçe Başkanı Mehmet Atak, çevre katliamına, maden faaliyetlerine ve ülkedeki baskıcı uygulamalara tepki gösterdi. Atak, “3-5 kişinin çıkarları doğrultusunda, maden adı altında,yer altı su yolları yok edilmekte, yer üstü su kaynakları zehirlenmektedir. Toprağın altından, üstü , daha değerlidir. 20 – 50 yıllık, gözü dönmüş kazanç hırsı ile doğa ve ormanlarımız madenciliğe teslim edilirken, binlerce yıl var olmuş ve olacak doğa ; ağacı ile ormanı ile tabiatı ile yok edilmektedir. Yabancı maden şirketlerinin, canavar madenciliğine ve yerli iş birlikçilerine dur demek, her yurt severin vatandaşlık görevidir. Eğer, baskılar devam eder, tek adam rejimi yolunda belediye başkanları, gençler, gazeteciler, hukuksuz ve dayanaksız bir şekilde içeri atılır, tutuksuz yargılanma hakları ellerinden alınır ve tutuklanır ise, insanlar meydanlarda kahrolsun faşizm diye bağırırlar. Haklı olan eninde sonunda kazanır. Karşımızda, mücadele ettiğimiz yönetimsel bir zihniyettir. Daha doğrusu yönetemeyen bir yapıdır. Biliriz ki , biz çiftçiyiz, işçiyiz,emekliyiz, umudu yok edilen gençleriz.Boş tencereye bakan kadınlarız. Yani milletiz. Millet her şeyden büyüktür. Millet haklıdır. İlk seçimde de haklı olan kazanacaktır.”dedi.
HABER MERKEZİ