Bandırma Kent Konseyi, afet anında ilk müdahaleyi yapacak gönüllü ekipleri mahalle ölçeğinde örgütlemeye hazırlanıyor.
Bandırma Belediyesi ile Bandırma Kent Konseyi iş birliğinde “Gönüllü Mahalle Arama Kurtarma Takımları Kurma” başlıklı bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya 911 Arama Kurtarma Derneği Başkanı Kent Konseyi Afet Çalışma Grubu Başkanı Mustafa Gürsoy, muhtarlar ve dernek üyeleri katıldı.
Bandırma Kent Konseyi tarafından başlatılması planlanan gönüllü arama kurtarma takımlarıyla, afet öncesi hazırlık sürecine toplumsal katılımın artırılması hedeflendi. Kentteki mahallelerde oluşturulacak takımların temel arama kurtarma eğitimi alması ve afet anlarında koordineli biçimde görev alması amacıyla yürütülecek çalışmaların detayları toplantıda aktarıldı.
Kurulacak ekiplerin organizasyon yapısı, eğitim programları ve mahalle ölçekli afet müdahale planlamaları hakkında bilgi paylaşımı yapıldı. Gönüllülük esasına dayalı yürütülecek bu çalışmada, yerel dayanışmanın güçlendirilmesi ve afet bilincinin yaygınlaştırılması amaçlandı.
“BANDIRMA’YA YARDIMIN GEÇ GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Programda konuşma yapan Başkan Gürsoy, “Kent Konseyi Afet Çalışma Grubu olarak olası bir Marmara depreminde neler yapabileceğimizi planladık ve konuşacağız. Çünkü Bandırma’ya yardımın geç geleceğini düşünüyoruz; bu yüzden kendi kendimize yeteceğiz. Muhtarları ön planda tutuyoruz çünkü sizler mahalle sakinleriyle sürekli iletişim halindesiniz. Kimlerle birlikte çalışabiliriz, lokomotif görevini yapabilirler mi, kargaşayı önleyebilirler mi; bunları tespit edip eğitim vereceğiz. Uzmanlarımız, Bandırma Körfezi içinde yer alan tarihi Kyzikos kentini biliyorsunuz; Düzler Köyü’nün oradan o kenti yok eden Kapıdağ’ın ada iken yarım ada haline gelmesine neden olan topografya değişikliklerini anlatıyor. Geçmişteki depremlerden biri çok büyük şiddette olmuş ve deprem döngüsü dolmuş. Deprem döngüsü Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batı ekseninde hareket ediyor. Önce doğudan başlıyor, batıya geliyor; batıda bir yere dayanıyor, sonra tekrar doğuya gidiyor. Ülkemize Afrika, Asya ve Avrupa’nın sıkıştırmasıyla tam bulunduğumuz noktada Marmara Denizi içinde önce sola, sonra sağa doğru bir hareket oluyor. Dutliman Köyü’nün ve Karşıyaka’nın oradan fay hattı geçiyor. Bu iki fay hattı da doğrudan Bandırma’nın içine giriyor.”dedi.
“BAGFAŞ YIKILIRSA AMONYAK ZEHİRLENMESİ GİBİ TEHLİKELİ DURUMLAR OLACAK”
Bandırma’daki yapılaşma sorunlarına dikkat çeken Gürsoy, olası bir yıkımda yaşanacak zorluklara işaret etti.Gürsoy, “Elimizde bu gerçekler varken sessiz kalmamız düşünülemez. Yarın bizler de enkaz altında kalabiliriz. Diyoruz ki, kalan sağlamlar bu eğitimi alan arkadaşlar olabilir; belki bizi onlar kurtarır. Bu fay hatlarından biri tam BAĞFAŞ’ın kurulu olduğu yerden geçiyor. Fabrikanın üzerine kurulu olan bu yer, hepinizin bildiği gibi sürekli zehirli gazlar yayıyor. Evden gidip gelirken görüyorsunuz. Olası bir afet anında orası yıkılırsa Bandırma nasıl etkilenir? Kısa bir örnek vereyim: Bandırma’da yaz aylarında yaklaşık yirmi gün, bazen on gün kadar; kış aylarına göre çok farklı durumlar yaşanıyor. Erdek’ten Bandırma’ya doğru esen hava batı rüzgârlarıdır. Böyle bir güne denk gelir de böyle bir afet yaşanırsa ne olur biliyor musunuz? Amonyak zehirlenmesi gibi tehlikeli durumlar olur, nefes alamazsınız. Çok tehlikeli. BAĞFAŞ amonyum nitrat üretiyor. Geçtiğimiz günlerde deprem olduğunda daracık sokaklarımızda bir sürü insan dışarıda durdu. Eğer orada bir yıkım olsaydı, o sokaklarda hiçbir insan kaçamazdı; on santimde bir ceset çıkarırdık. Bandırma’da olası bir deprem yaşanırsa, daracık sokaklarda yaşayacağımız tablo hiç iç açıcı olmayacak.”diye konuştu.
“BANDIRMA’DA DEPREM ÖMRÜNÜ DOLDURMUŞ 11 BİN 500 BİNA VAR”
Kentteki yapı stoğunun ciddi risk barındırdığına dikkat çeken Gürsoy, “Bandırma geçmişten bu yana yer kazanamamış. Arkada havaalanı, sanayi, Merinos var; yüksek binalar ve daracık sokaklar bulunuyor. Başka bir tehlike daha var: Geçen sene Afet Çalışma Grubu olarak bir çalışma yapmıştık. İnşaat kanunlarını takip ediyoruz; 1999’dan önce yapılan binalar 5 büyüklüğündeki depreme dayanacak şekilde yapılmış. Birçoğu deprem ömrünü doldurmuş durumda. 40-60 yıllık binalar var. 1999’dan önce yapılan ve ömrünü doldurmuş binaların sayısı 11 bin 500. Bunu 4 kişiyle çarptığımızda yaklaşık 60 bin kişi ediyor. 1999’dan sonra yapılan binalar ise 2 bin 500 civarında. Yeni bina sayısı az ve risk çok fazla.”
“TOPLANMA ALANLARIMIZDA SIKINTI VAR”
Deprem anında gönüllü ekiplerin önemi vurgulanarak, ekiplerin nasıl oluşturulacağı açıklandı. Gürsoy, şunları söyledi:
“Buradaki hedef, sizlerin sayesinde Bandırma’ya ulaşmak. Ekip sayısını ve ekipmanları çoğaltacağız. Güvenilir gönüllü arkadaşlarla çalışacağız. Bu kişilerden nüfus cüzdanı örneği, ikametgâh, savcılık temiz kağıdı alınacak. Kent Konseyi vasıtasıyla muhtarlarımız sayesinde gönüllülere ulaşıp bunları temin edeceğiz. Bunların dışında karaktere de dikkat edeceğiz. Karakteri nasıl? Ekibin ruhunu bozuyor mu? Eli uzun mu? Bunlara da bakacağız. Beş kişi bize yetmez; kimin sağ çıkacağı belli değil. Bu sayıyı 30-40, hatta gücümüz yetiyorsa 100’lere çıkaralım. Çok büyük bir enerjiye ihtiyacımız olacak o bir hafta içinde.
Toplanma yerlerini e-Devlet üzerinden görebilirsiniz. Toplanma ve barınma yerleri farklıdır. Toplanma alanlarımızda sıkıntı var. Bandırma’da birçok mahallede sıkıntılar bulunuyor. Depremde ilk 4-5 gün saniyelerle yarışacağız. O zaman paranın, mevkinin, makamın geçerli olmadığını anlayacaksınız.”
HABER MERKEZİ