Bandırma ve Erdek’te mübadele

34. Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Festivali kapsamında düzenlenen “Sıla mı, Vuslat

34. Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Festivali kapsamında düzenlenen “Sıla mı, Vuslat mı? Mübadele ve Mübadelelik” panelinde, mübadelenin tarihsel ve insani yönleri ele alındı.

Bandırma Belediyesi tarafından bu yıl 34.’sü düzenlenen Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Festivali etkinlikleri kapsamında, “Sıla mı, Vuslat mı? Mübadele ve Mübadelelik” başlıklı panel gerçekleştirildi. 31 Mayıs akşamı Cumhuriyet Meydanı Küçük Sahne’de yapılan etkinlik, tarih ve kültür meraklılarını bir araya getirdi.
Panelde, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kemal Ar, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Karayaman ve tarih uzmanı Alis Altan yer aldı. Moderatörlüğünü Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Esat Halil Ergelen’in üstlendiği oturumda, mübadele sürecinin bireyler ve toplum üzerindeki etkileri konuşuldu.
Katılımcılar, mübadeleyle şekillenen kolektif hafızanın günümüze yansımalarını aktararak, geçmişle kurulan bağların önemine dikkat çekti. Moderatör Esat Halil Ergelen, böyle bir etkinlikte bir arada olmaktan mutlu olduğunu belirterek ” Bizler dernek olarak uzun yıllardır bir çok çalışma yapıyor. Bandırma Belediyesine gösterdikleri ilgi için teşekkür ediyorum. ” dedi.
Tarih Uzmanı Alis Altan, ” İnsan ruhuna olan etkilerini ele almak için buradayız. bundan 102 yıl önce mübadele ilk Lozan’da ele alınıyor. Tarihler 30 Ocak 1923 gösterdiğinde mübadele imzalandı. Dili ve ırkı esas alınmamış tamamen din temel alınmıştır. Mübadil sadece mübadele anlaşması ile gelenlerdir. Bu büyük göç 1930 yılına kadar devam etmiştir.” diye konuştu.
ERDEK VE BANDIRMA’YA 20 BİN MÜBADİL GELMİŞ
Prof. Dr. Mehmet Karayaman, “Bandırma ve Erdek bölgesine yerleşen mübadiller konusunda bilgi verdi. Karayaman,”Müslüman kimliği ile gönderilen bir çok insan var. Bandırma’ya gelince de Erdek ve Bandırma’da mübadeleyi çalıştık ve 20 bin insan olduğunu gördük. 1500 civarı mübadilin kimlik bilgilerini bulduk. Profillerini çıkardık. Büyük bir kısmı çiftçi. Buraya iskan edilme nedeni bölgedeki Rum ve Ermeni nüfusun fazlalığı. Onlar burayı Kurtuluş Savaşı sonrası terk ettiği için buraya yerleştirildi. 38 bin civarı Balıkesir’de iskan edilen mübadil var ve 20 bin civarı Bu bölgede iskân ediliyor.” dedi. Karayaman, çerkes, mübadil ve diğer göç eden tüm halkaları kapsayan bir göç müzesinin Bandırma’ya kazandırılması gerektiğini dile getirdi.
Mübadele konusunda bilgiler veren Prof. Dr. Kemal Arı, Kurtuluş Savaşı’nın ardından yaşananları değerlendirdi. Arı, “Kurtuluş Savaşı’nın ardından Yunanistan’a Türkiye’den sığınan sayı 800 bini buldu. Bu sayı 1923’te 1 milyon 300 bine ulaştı. O tarihlerde Yunanistan’a sığınanlar Müslümanlara öfkeyle şiddet uygulamaya başlıyor. Henüz daha mübadele ortada yokken Yunanistan’da canımı, namusunu kurtarmak isteyenler Anayurda dönmek için çabalıyor. Bu durumların ardından Mübadele gündeme geliyor.” diye konuştu.Haber Merkezi