Bandırma Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Arıtaş Kriyojenik işçileri, yüzde 40’lık toplu iş sözleşmesi teklifini kabul etmediklerini belirterek iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla, belirli işyerlerinde Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından alınan grev kararları, “milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelenmişti. Ancak bu karara rağmen, Türkiye’nin farklı illerindeki toplam 10 işyerinde işçiler eylemlerine devam etti.
Karar kapsamındaki Bandırma Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Arıtaş Kriyojenik Endüstri San. ve Tic. A.Ş. işçileri, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde yaşanan anlaşmazlık nedeniyle grev gerçekleştirdi. 160 metal işçisi, Birleşik Metal-İş Sendikası’nın Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile yürüttüğü müzakerelerde, teklif edilen yüzde 40 oranındaki iki yıllık toplu iş sözleşmesini yetersiz bularak iş bırakma eylemi yaptı.
Fabrika önünde bir araya gelen işçilere, DİSK Emekli-Sen, Emek Partisi (EMEP) ve Bandırma Demokrasi Platformu destek verdi. Fabrika önünde toplanan işçiler, dayanışma sloganları eşliğinde hak taleplerini dile getirdi.
“KAZANCIMIZLA BIRAKIN GEÇİNMEYİ, BİR EV KİRASINI BİLE ÖDEYEMEZ HALE GELDİK”
Eylemde basın açıklaması yapan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, emeklerinin karşılığını alana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Başkan Atar, “Bizler geçmişte kazanılmış haklarımızı korumak ve yeni haklar elde etmek için mücadelemize devam ediyoruz. Toplu iğne başı kadar dahi hakkımızı kimseye vermeyiz. Bunu herkes böyle bilsin. Hiçbir güç bu ülkede 2 yıllık toplu sözleşmeyi Birleşik Metal-İş Sendikası’na kabul ettiremez. Bu, bir hayalden öteye geçemez. Ücret zammı konusunda bize önerilen rakamlar da oldukça yetersiz. Çıplak bir ortalama üzerinden bize sundukları bu teklifler dönüp bakmayacağımız seviyede. Son yıllarda alım gücümüzün ciddi şekilde düşmesi ve hayat pahalılığı nedeniyle tarihimizin en zor dönemlerinden geçiyoruz. Yüksek enflasyonla birlikte, sadece biz değil, milyonlarca emekçi, kamu çalışanları, emekliler, gençler, çiftçiler ve esnaflar da ciddi gelir adaletsizlikleriyle mücadele ediyor. Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanmamış bir gelir uçurumu içindeyiz. Kazancımızla bırakın geçinmeyi, bir ev kirasını bile ödeyemez hale geldik. Bunun sorumlusu bizler değiliz. Bizler çalışıyoruz, üretiyoruz ve alın teri döküyoruz. Ancak bu süreçte biz kaybederken, patronlar ve sermayedarlar kazanmaya devam ediyor.” dedi.
“HAKKIMIZI ALANA KADAR FABRİKANIN ŞARTELLERİ AÇILMAYACAK”
Talep edilen haklar karşılanana kadar iş bırakma eylemi yapmaya devam edeceklerini belirten Başkan Atar, “2023 yılında milli gelirden aldığımız pay yüzde 30’dan yüzde 20’ye düştü. Neredeyse üçte bir oranında kayıp yaşadık. Bu yalnızca toplu sözleşme yapan işçiler için değil, tüm emekçiler için geçerli. Şimdi biz, toplu sözleşmelerimiz aracılığıyla mücadele ederek bu koşulları biraz olsun iyileştirmek, çocuklarımıza götüreceğimiz ekmeği büyütebilmek için çaba sarf ediyoruz. Bu fabrikaların anahtarlarını ya da tapularını talep etmiyoruz. Sadece alın terimizin karşılığını istiyoruz. Faizlerin düşmesiyle birlikte enflasyonun artacağı zaten belliydi. Birkaç puanlık faiz düşüşleriyle, enflasyon yüzde 70, 80, hatta 90 seviyelerine ulaştı. Peki, bu durumdan kim fayda sağladı? Kamu bankaları aracılığıyla düşük faizli krediler, yandaş şirketlerin işine yaradı. 300 bin liraya mal ettikleri konutları, bu ülkenin vatandaşlarına ve yabancılara 5-6 milyon liraya sattılar. 20-30 katı kâr elde ettiler. İşte, gelir adaletsizliğinin temelinde bu yatıyor. Tüm bu adaletsizliklere karşı mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Taleplerimiz emeğimizin karşılığını almak ve insanca yaşayabileceğimiz bir ücret düzeyine ulaşmak. Bunun için sonuna kadar direneceğiz. Hakkımızı alana kadar fabrikaların şartelleri açılmayacak. Sözleşme imzalanacak, ondan sonra üretim başlayacak.” dedi.
HABER MERKEZİ