TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Bandırma Temsilciliği Başkanı Gürkan İlgin, depreme dayanıklı yapılar için teknik ve etik denetimlerin önemine vurgu yaparak 1999 depremini andı.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Bandırma Temsilciliği Gürkan İlgin ve yönetim kurulu 17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Deprem gerçeği için harekete geçilmesi gerektiğini ve inşaat sektöründe denetimlerin yapılması gerektiğini belirten Başkan İlgin, “17 Ağustos depremini defalarca bir araya gelerek andık. Neler yapılması gerektiğini her yıl konuştuk. Bu yıl, depremini yeniden gündeme getirmek istedik. 17 Ağustos Depremi ve yıkımın büyük olduğu 6 Şubat depremleri, Türkiye’deki deprem gerçeğinin en acı örnekleridir. 6 Şubat Depremi’nde eski yapıların yıkılmasının yanı sıra yeni yapıların da yıkıldığını gördük. Bandırma, deprem riski en yüksek bölgelerden birinde yer alıyor. Teknik ve bilgi, ahlak ve ekonomi faktörleri nedeniyle depreme dayanıklı yapılar yapamıyoruz. Doğru imalat teknikleri ve uygulamanın yanı sıra projelendirme, şantiye hizmetleri de oldukça önemlidir. Gerekli denetimleri bilgiye dayanarak yaparsanız, depreme dayanıklılığı sağlarsınız. Ahlak sorunu sektörümüzde çok büyük bir sorun. Ahlak sorunu da denetimsizlikten geliyor. Ahlaki değerlerimizi yukarı çıkardığımızda yapılarımızın depreme dayanıklı olmasını sağlar.” dedi.
“PAHALI VE DEPREME DAYANAKSIZ YAPILAR ORTAYA ÇIKIYOR”
Türkiye’deki enflasyon artışının büyük bir sorun yarattığını vurgulayan İlgin, “Daha önemli bir konu da enflasyon muhasebesi adı altında bir uygulama başlıyor. Türkiye enflasyon belasıyla uğraşıyor. Konut satışları durdu. Satışı yapılamayan stok dairelerle ilgili fiyat güncellemesi yapılması planlanıyor. Sektör ciddi bir krizde, inşaatlar durma noktasına geldi. Bu uygulama ile birçok müteahhit arkadaşlarımız ciddi vergiler ödemek zorunda kalacak. Sektöre bir darbe vurulmak üzere. İşin ekonomik yönü olmazsa, depreme dayanıklı yapıların yapılmasını sağlayamazsınız. Arsa maliyetleri büyük bir sorun yaratıyor. Arsa rantı sorununu çözemediğinizde, fahiş konut fiyatları sorununu da çözemezsiniz. Rantın önünü engelleyecek bir sistem kurulması lazım. Daire fiyatlarının aşağıya çekilmesi aynı zamanda işverenin, işçinin ve mühendislerin hak ettiği payı da alması sağlanmalıdır. Müteahhitler, kıt kaynakla iş yapmaya çalışıyor. Bu sistem, müteahhitleri ucuz yollarla üretime götürüyor. Ortaya çok pahalı ve depreme dayanaksız yapılar çıkıyor. Yapı denetim şirketlerinin bölgesel olarak çalışması ve bölgenin inşaat kültürüne uygun bir denetim yapması gerekmektedir.” diye konuştu.Haber Merkezi